YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12193
KARAR NO : 2015/4952
KARAR TARİHİ : 25.03.2015
MAHKEMESİ : DİKİLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2013/54-2013/340
Taraflar arasındaki alacak ve menfi tespit davası üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda, mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, Asıl 2013/54 esas sayılı davadaki dava dilekçesinde; .. Köyünde babası H.. A..’dan 112 dekar taşınmazın miras kaldığını, bu taşınmazdaki payının 3/20 oranında olduğunu, .. Noterliğinin 13/07/1994 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle kendisine ait 3/20 pay ile davanın ihbarı istenen E.. K.. ait 3/20 payın davalıya satışının vaad edildiğini, davalının satış vaadi için verdiği senetlerden 200,00 TL bedelli iki senedi ödemediğini, bu nedenle 400,00 TL lik iki senetten dolayı yasal faizle birlikte karşılanmayan 2.000,00 TL zararın tahsiline, ayrıca gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ilişkin Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/426 Esas-2012/61 Karar sayılı ilam ile kendisi ve ihbar olunan aleyhine hükmedilen 50.000,00 TL bedelden kendi paylarına düşen 33,6 dekar alana ilişkin bilirkişi raporunda belirlenen 25.200,00 TL’nın mahsubuyla geri kalan 24.800,00 TL den borcu olmadığının tespiti ile %40 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacı, Birleşen 2013/197 Esas sayılı davadaki dilekçesinde ise; davalı Ahmet Nergiz tarafından aleyhine başlatılan İzmir İcra Müdürlüğünün 2013/4688 sayılı icra takibinden dolayı borcunun bulunmadığının tespiti ile %20 oranında tazminata hükmedilmesini ve davanın asıl 2013/54 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili asıl ve birleşen davadaki cevap dilekçelerinde; davalılardan N.. C..’ın yerleşim yerinin Bakırköy, diğer davalı Z.. N..’in yerleşim yerinin Bakırköy’e bağlı Güngören olduğunu, HMK hükümlerine göre yetkili mahkemenin davalıların dava açıldığı tarihteki yerleşim yerleri olan Bakırköy Mahkemelerinin olduğunu belirterek yetkisiz mahkemede açılan davaların yetki yönünden reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; asıl dava yönünden hüküm kurularak, HMK m.5,6 ve İİK m.72/4 maddeleri uyarınca davalıların yerleşim yerinin Bakırköy Mahkemeleri yargı çevresinde bulunması nedeniyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
HMK’nın 297/son maddesi gereğince; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Öte yandan davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, birleştirilen dava dosyasının tarafları, iddia, savunma özeti, delilleri kararda belirtilip, değerlendirilip, asıl ve birleşen her bir dava için kararda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Somut olayda, birleşen davadaki iddia, savunma özeti, delilleri kararda belirtilmemiş, asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamıştır.
Bu hali ile verilen karar HMK’nın 297. maddesine uygun değildir. Mahkemece asıl ve birleşen davalar bakımından yukarıda açıklandığı şekilde ayrı ayrı, HMK’nın 297. maddesine uygun olarak hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Bozma nedenine göre, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.