Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/12170 E. 2015/4660 K. 23.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12170
KARAR NO : 2015/4660
KARAR TARİHİ : 23.03.2015

MAHKEMESİ : AYDIN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2014
NUMARASI : 2013/569-2014/23

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; .. ili, .. Mah, .. ada, .. parselde kayıtlı taşınmazı davalının N.. B.., H.. B..’ tan satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, satın alırken kendisinin de katkıda bulunduğunu, davalıya elden ödeme yaptığını, fakat herhangi bir evrak almadığını, fakat davalı Gönül ile aralarında evin 1. katının kendisine, 2. katının ise davalı G.. K..’e ait olduğu hususunda anlaştıklarını, bu konuda da tutanak tuttuklarını, 1. kata isabet edecek bedelin kendisine ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, birinci kata isabet edecek 20.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının taşınmaz alınırken herhangi bir katkısı olmadığını, davalının söz konusu yeri Necati Barlas ve H.. B..’tan satış vaadi ile satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının noterde herhangi bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapmadığı gibi tapuda da herhangi bir işlem yapmadığı, sadece tarihsiz tutanağa dayandığı, gayrimenkulün aynına yönelik tasarruf işlemlerinin geçerli olabilmesi için MK 706, NK 60/3, TBK 237 maddesi uyarınca resmi şekilde yapılması gerektiği, davacının deliller hanesinde yemin deliline de dayanmadığı, böylelikle tapudaki satış işlemini kesin delille ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, davalı adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmaz üzerindeki bina ve arsaya, davacının yaptığı katkı bedeli talep edilmektedir.
Dosya kapsamında bulunan tarihsiz tutanakta; .. Mah, .. caddesi, … sok, No:.. .. adresinde bulunan, müstakil arsa içinde 2 katlı kargir evin G.. K.. adına kayıtlı, 110 m² tapulu olduğu, 110 m² noter satışlı H.. A.. adına noter vekalet satışlı olduğu, evin 1. katının H.. A..’a, evin 2. katının G.. K..’e ait olduğu, tapuda G.. K.. adına ise de her iki tarafın rızası ve onayı alınmadan belirtilen yerin 3. şahıslara satılamayacağı, kendi aralarında anlaşmayı kabul edip, işbu tutanağın 2 asıl olarak yazılıp imza edildiği belirtilmiştir.
Davalı tarafından, tarihsiz olarak düzenlenen bu tutanağa karşı imza itirazında bulunulmasına rağmen mahkemece tutanak üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadan hüküm kurulmuştur.
Tutanak üzerinde yapılacak olan imza incelemesi sonucunda, imzanın davalıya ait olduğunun tespiti halinde, davacının niza konusu taşınmaz ve üzerinde bulunan bina için katkıda bulunduğunu davalının imzası ile kabul etmiş olduğu dikkate alınarak, davacının alacak miktarı yönünden inceleme yapılarak hüküm kurulması; imzanın davalıya ait olmadığının tespiti halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekeceğinden, mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan delillerin ve yasa hükümlerinin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.