YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11839
KARAR NO : 2015/4906
KARAR TARİHİ : 25.03.2015
MAHKEMESİ : TİRE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2013/53-2013/577
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; yerel mahkemece HUMK 427 uyarınca kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle; temyiz talebinin reddine karar verilmiş, red kararı da davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde özetle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı kurumlarda 657 sayılı yasanın 4-C maddesi uyarınca geçici personel olarak çalışan davalıya 09.1.2012 tarihinde sehven 2011 yılının tamamına ilişkin olarak 1.777.53 TL aile yardımı ve çocuk yardımı ödemesi yapıldığını, 31.12.2010 Resmi Gazete tarihli 2010/205 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında 4-C’li personele ödenecek ücretler içinde aile yardımı ve çocuk yardımı ödemesinin yer almadığını, İlçe Milli Eğitim müdürlüğünce davalıdan 20.12.2012 tarihine kadar ödenen bedeli iadesinin istendiğini ancak davalının cevabında iade edemeyeceğini belirttiğini, aynı şekilde çalışan geçici personellerin faiziyle birlikte meblağı iade ettiğini, davalı ödemede bulunmadığından alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle, 657 sayılı Yasanın 4-C maddesine göre geçici personele aile yardımı ödeneğinin tanınmamasının eşitlik ve sosyal devlet ilkelerine aykırı olduğunu, ödeme yapılması gibi bir talebinin olmadığını kendi bilgisi dışında yapılan ödemenin 08.05.2012 tarihinde kendisinden geri istendiğini, idarenin bu bedeli süresinde geri istemediğini, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile; 1.777,53 TL ‘nin 09.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece temyiz talebi; hüküm altına alınan bedelin miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle reddedilmiş; davalı vekili tarafından bu ret kararı da temyiz edilmiştir.
HMK’nun 341.maddesinde; İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmıştır. Ancak, aynı yasanın geçici 3.maddesinde; Bölge Adliye Mahkemelerinin 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2.maddesi uyarınca Resmi Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği belirtilmiştir. Yargıtay Hukuk Bölümü İçtihadı Birleştirme Kurulunun 21.02.2014 tarih ve 2013/1 Esas-2014/1 sayılı kararı da bu yöndedir.
Bu bağlamda 1086 sayılı HUMK ‘un 432/4-5 fıkralarına göre ” Temyiz, kanuni süre geçtikten sonra yapılır veya temyizi kabil olmayan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz isteminin reddine karar verir… Bu ret kararı tebliğinden itibaren yedi gün içinde temyiz edilebilir…”
Somut olayda mahkemece, davalı tarafın temyiz talebi HUMK 427 uyarınca kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle 03.03.2014 tarihinde reddedilmiş, bu karar 28.03.2014 tarihinde davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili ise kararı 14.04.2014 tarihinde temyiz etmiştir. Ancak HUMK 432/son fıkrasında belirtilen yedi günlük süre geçirilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.