Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/11672 E. 2015/4926 K. 25.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11672
KARAR NO : 2015/4926
KARAR TARİHİ : 25.03.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2013
NUMARASI : 2012/213-2013/951

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı M.. A.. yönünden kabulüne, davalı Y.. A.. yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; davalı M.. A.. adına 3058002 nolu tesisata ait elektrik tüketim borcundan dolayı M.. A.. ve Y.. A.. hakkında tahakkuk ettirilen 2984,07TL meblağlı faturalardan doğan borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında B.Çekmece 2.İcra Müdürlüğü 2007/17235 E sayılı icra dosyası ile takibi başlatıldığını, davalıların borca itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davalı Y.. A..’in abone sözleşmesinde taraf olmaması nedeniyle bu davalı açısında davanın reddine, diğer davalı M.. A.. yönünden bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin 2.984,07 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 6183 sayılı yasa gereği gecikme faizi yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Somut olayda; mahkemece, elektrik bedelinin tespiti yönünden Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Serbest Muhasebeci Mali Müşavir dava konusu elektrik tüketim bedeli hesabı konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığından, söz konusu bilirkişinin raporuna dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir. Uzman bilirkişi tarafından, dava konusu bedelin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece dava dosyasının elektrik tüketim hesabı konusunda uzman olan elektrik mühendisi bir bilirkişiye verilerek, bilirkişiden davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği bedel hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, davacının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarı belirlenmeli ve varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme, soruşturma ve konusunda uzman olmayan bilirkişinin düzenlediği rapor esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre,davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.