Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/11476 E. 2015/4598 K. 23.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11476
KARAR NO : 2015/4598
KARAR TARİHİ : 23.03.2015

MAHKEMESİ : İZMİR 3. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2014
NUMARASI : 2012/671-2014/111

Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalının 30.04.2011 tarihinde nişanlandıklarını, ancak davalının nişandan sonra müvekkilinin aramalarına cevap vermediğini, sonrasında davalının babasının müvekkilini arayarak nişanın bozulduğunu bildirdiğini, müvekkilinin nişanın bozulmasından dolayı derin bir üzüntü ve utanç duygusu içerisine girdiğini ileri sürerek; nişan için verilen hediyeler karşılığında şimdilik 1.000 TL maddi tazminat ile nişanın haksız olarak bozulması nedeniyle 20.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 07.11.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile de maddi tazminat talebini 2.474 TL ye yükseltmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 2.141,20 TL maddi ve 2.500 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
TMK. nun 121. maddesine göre;”Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”
Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Yargıtay uygulamasında, nişanlı kızın iğfal edilmesinden, mutat nişanlılık münasebetleri sırasında çok samimi bir suretle devam eden ilişkiden sonra ya da taraflardan birinin diğeri hakkında iffet, namus veya sağlık bakımından yakışık almayan dedikodular çıkarması sebebiyle nişanın bozulması gibi durumlar, nişanlıların evlenme şansını azaltacağı için manevi zarar kapsamında sayılmıştır.
Somut olayda; davalının, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir davranışta bulunduğu iddia ve ispat edilmemiştir.
Bu durumda; mahkemece, manevi tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların oluşmadığı gözetilerek bu istemin reddine karar verilmesi gerekirken, sırf nişanın bozulması nedeniyle davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.