Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/8859 E. 2012/14378 K. 05.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8859
KARAR NO : 2012/14378
KARAR TARİHİ : 05.06.2012

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 13667 TL alacağın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davalı şirkete ait aracın satış yetkisi olmadığı halde, diğer davalı … tarafından davalı noterde davacıya satıldığını, aracın bu satıştan sonra 3. kişiler tarafından araç maliki davalı şirketin borcu nedeni ile davacının elinden alındığını beyan ederek, araç için ödediği 13667 TL.’nin davalılardan mütesilsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, araç maliki şirket yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.Yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp yargılamanın bir an evvel sonuçlandırılabilmesi için öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekir.
6100 sayılı HMUK’nun 27.maddesi, Anayasanın 36.maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesine göre “Hukuki Dinlenilme Hakkı” için taraf teşkilinin çok gerekli olduğu açıktır.Tebligat Kanununun 35. maddesine göre; Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.Somut olayda; dava dilekçesi ekli davetiyenin tebliği için davalıya çıkartılan tebligat, adresinden ayrıldığı ve yeni adresinin tesbit edilemediği belirtilerek bila tebliğ iade edilmiş, bunun üzerine davalının adres kayıt sisteminde yerleşim yerinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan, eski adresine Tebligat Kanununun 35.maddesi gereğince tebligat yapılmıştır.Öyle ise mahkemece aleyhine hüküm kurulan davalı şirket yönünden, dava dilekçesinin tebliğinde aynı araştırmanın yapılarak tespit edilen adrese tebligat yapılmak suretiyle aleyhine dava açılan davalının usulüne uygun şekilde duruşma gün ve saatinden haberdar edilmesi gerekirken, yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.