Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/5441 E. 2012/10155 K. 16.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5441
KARAR NO : 2012/10155
KARAR TARİHİ : 16.04.2012

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 3.000 TL’nin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan istirdatı istenilmiştir. Mahkemece davanın 51,64 TL’lik kısmının kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili, taraflar arasında görülen boşanma davasında verilen ara karar ile müşterek çocuklar lehine dava tarihinden itibaren 250’şer TL tedbir nafakasına hükmolunduğunu, nafakaya ilişkin bu ara kararının davalı tarafça icraya konulduğunu, ancak dava devam ederken 22.03.2005 tarihli ara kararı ile tedbir nafakalarının 500’er TL ye artırıldığını, bu karara yönelik itirazlarının ise esas kararla birlikte dikkate alındığını ve müşterek çocuklar için dava tarihinden itibaren 350’şer TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, nafakaya ilişkin bu kararın taraflarca temyiz edilmesine rağmen Yargıtayca da onandığını, bu nedenle davalı tarafa fazladan nafaka ödendiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 3.000 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; istirdat davasının hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını ileri sürüp, boşanma davasında hüküm altına alınan ilk tedbir nafakasının daha sonra değişen koşullara göre azaltıldığını, ancak nafakanın azaltılmasına ilişkin hükmün verildiği tarihten itibaren geçerli olduğunu savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bilirkişiden aldırılan üçüncü rapor esas alınarak davanın kısmen kabulü ile davacı tarafça fazladan ödenmiş olan 51,64 nin bundan sonra yapılacak ödemelerden mahsubuna karar verilmiş, hüküm; taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi, bir davada çözümü hâkim tarafından bilinmeyen özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde oy ve görüşüne başvurulan kişidir (HUMK. md 275). Hâkim, takdiri delillerden olan bilirkişi raporu ile bağlı olmayıp, eksik veya açık olmayan noktalarda bilirkişiden ek açıklama yapılmasını isteyebileceği gibi, gerektiğinde yeniden bilirkişi incelemesi de yaptırabilir.
Somut olayda, mahkemece bilirkişi incelemesine gerek görülmüş, bu nedenle görevlendirilen avukat bilirkişi 1. raporunda 383,70 TL, itiraz üzerine düzenlediği 2. raporda 859,50 TL, 3.raporda ise 51,64 TL fazla ödeme yapıldığını bildirmiş, mahkemece üçüncü rapora dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Ancak, bilirkişi olarak atanan kişinin düzenlediği raporlar çelişkili olup, uyuşmazlığı çözmeye elverişli bulunmamaktadır.
O halde, mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ihtiyaç duyulduğuna göre, konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişiler kurulu oluşturulup, iddia ve savunma çerçevesinde inceleme yaptırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde taraflara iadesine, 16.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.