Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/3534 E. 2012/7931 K. 26.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3534
KARAR NO : 2012/7931
KARAR TARİHİ : 26.03.2012

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5.655 TL (yargılama sırasında ise 5.000 TL) tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, davalının maliki ve sürücüsü bulunduğu aracın, maliki bulunduğu araca çarparak hasar görmesine sebep olduğunu, mahkeme aracılığı ila yaptırdığı tespit neticesinde ise aracındaki hasarın tamiri için 5.655 TL gider yapılması gerektiğinin belirlendiğini ileri sürerek; 5.655 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama aşamasında ise; kaza tarihinde rayiç değeri 8.000 TL olan aracını tamir ettirmeden 3.000 TL ye sattığını, bu nedenle davalıdan uğradığı zarar olan 5.000 TL nin tahsilini istediğini bildirmiştir.Davalı, davacının aracında meydana gelen hasarın 2.200 TL olduğunu, ancak davacının teklif edilen bu miktarı kabul etmediğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; kaza tespit tutanağına göre davalının asli kusurlu olduğu ve davacının oluşan 5.000 TL lik zararının karşılanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.6100 Sayılı HMK’ nun 266. maddesi “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. ” hükmünü içermektedir. Buna göre sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere, trafik kazalarında kusur ve hasarın saptanması da uzman bilirkişiler aracılığıyla yapılmalıdır. Dosyadaki trafik kaza tutanağından; trafik kazasının oluşumunda davacı tarafın tali kusurlu, davalı tarafın ise asli kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, uyuşmazlığın çözümü için tarafların kusur durumlarının bilirkişi aracılığı ile belirlenmesi zorunludur.Bundan ayrı, delil tespitine ilişkin dosyadaki bilirkişi raporu ile, davacıya ait araçtaki hasarın parça ve işçilik dâhil olmak üzere toplam 5.655 TL ye giderilebileceği bildirilmiştir. Ne var ki davacı, yargılama sırasında tamir gideri olan talep sonucunu değiştirerek, uğramış olduğu değer kaybının tahsilini talep etmiştir. Bu talebe, davalı tarafça karşı konulmayarak zımnen muvafakat edilmiş olduğuna göre; değer kaybının da bilirkişi aracılığı ile saptanması gerekmektedir.Hal böyle olunca; mahkemece, tarafların kusur durumları ile davacının talebi olan araçtaki değer kaybının uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanması ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.