Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/3040 E. 2012/7295 K. 20.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3040
KARAR NO : 2012/7295
KARAR TARİHİ : 20.03.2012

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3500 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin, hastanenin acil servisi önünde bulunduğu sırada, davalı ve eşi ile karşılaştığında; davalının, tehdit ve hakarette bulunduğunu ve yaraladığını; söz konusu olaydan dolayı müvekkilinin ruhsal yönden büyük bir çöküntü yaşadığını ve onurunun kırıldığını iddia ederek; 3500 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 2500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava, davalının hakaret ve tehdidi ve davacıyı yaralaması nedeniyle uğranılan zarar karşılığında, manevi tazminat istemine ilişkindir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hâkim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hâkimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile olayın özellikleri ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; mahkemece takdir olunan 2500 TL manevi tazminat miktarı fazladır. Mahkemece, hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.