Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/2302 E. 2012/7075 K. 19.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2302
KARAR NO : 2012/7075
KARAR TARİHİ : 19.03.2012

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.500.00 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalının vekalet sözleşmesi gereği takip ettiği dava ve icra takipleri sırasında tahsil ettiği paralardan uhdesinde kalan miktarın saptanması ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1500,00 TL’nin tahsili istenilmiştir.Davalı ise, davacının şahsına veya şirketine ilişkin pek çok dava ve icra takibi yaptığını ve tahsil ettiği paraları da davacıya ödediğini ileri sürerek borcu bulunmadığını savunmuştur.
Dava, B.K’nun 386 ve devamı maddelerinde düzenlenen “vekalet sözleşmesine” dayanan alacak isteminden ibarettir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.HUMK.’nun 4/2 maddesine göre; alacaklı kısmi dava açarken fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş ise, mahkemenin görevi dava edilen alacak miktarına göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.Somut olayda, davacının almaya hak kazandığı alacak miktarı bilirkişi tarafından birinci raporda 8.184,70 TL ve itiraz üzerine alınan ikinci raporda ise 7.735,50 TL olarak belirlenmiş olup, davacı raporlara itiraz ve temyiz dilekçelerinde bu miktarları dahi kabul etmemektedir.Bu durumda alacağın tamamı nazara alındığında dava tarihi itibariyle 7.280,00 TL olan temyiz sınırının üzerinde olması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.