Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/22216 E. 2012/26312 K. 20.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/22216
KARAR NO : 2012/26312
KARAR TARİHİ : 20.12.2012

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 12.07.2001 kesinleşme tarihli karar ile boşandıklarını, boşanma davası sırasında davacının nafaka talep etmediğini, tarafların harici olarak yaptıkları protokol gereğince davalının davacıya her ay düzenli olarak 100 TL ödediğini, bu miktarın yetersiz kaldığını belirterek davalının ödeyeceği nafakanın hüküm altına alınmasını ve protokol gereğince kararlaştırılan 100 TL nafakanın 500 TL’ye artırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma ilamında yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini, davacının 9 yıl geçtikten sonra böyle bir talepte bulunamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, tarafların anlaşmalı boşandıkları, davacının boşanma davasında yoksulluk nafakası talep etmediği, kararın kesinleştiği, söz konusu kararın taraflar açısından kesin hüküm oluşturduğu, sonradan yoksulluk nafakası istenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakası istemine ilişkindir.
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere Türk Medeni Kanununun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır.16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı HGK kararı uyarınca Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir.Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Nafaka istemine ilişkin davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.