Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/22101 E. 2012/26395 K. 20.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/22101
KARAR NO : 2012/26395
KARAR TARİHİ : 20.12.2012

MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; tarafların 2005 tarihli boşanma kararı ile boşandıklarını, boşanma ilamıyla birlikte davacı kadın lehine hükmedilen aylık 100 TL yoksulluk nafakasının aylık 250 TL’ye, müşterek çocukların her birine aylık 30 TL olarak hükmedilen iştirak nafakasının aylık 150’şer TL’ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı hükmolunan 30’ar TL iştirak nafakasının aylık 150’şer TL’ye artırılmasına, davacı kadının kendisine ilişkin artırım talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. TMK’nun “Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi” başlıklı 176.maddesinin 4.fıkrasında tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebileceği açıklanmıştır. Bu düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin kadının kendisi için artırım talebi reddedilmiştir.O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, davacı kadının kendisine ilişkin artırım talebinin gerekçe gösterilmeksizin reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.