Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/22016 E. 2012/26390 K. 20.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/22016
KARAR NO : 2012/26390
KARAR TARİHİ : 20.12.2012

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde … 32.İcra Müdürlüğü’nün 2010/14087 Esas sayılı takip dosyasına itirazın iptali ile tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının müvekkiline ait taşınmazı işgal etmesi nedeniyle 5.696 TL asıl alacak, 13.375 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.071 TL’lik ecrimisil alacağının tahsili için yaptıkları takibe davalının itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini … Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, işbölümü itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce mahkemenin yetkisizliğine karar verilerek dosya; … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiştir. … 5.Sulh Hukuk Mahkemesi’nce davanın 5.138,27 TL’lik kısmının kabülü ile takibe itirazın bu miktar üzerinden iptali yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, ecrimisil alacağı için yapılan takibe davalının itirazının iptaline ilişkindir.
HUMK’nun 8. maddesinde, hangi davalara sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı diğer bir anlatımla Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu dava ve işler açıkça düzenlenmiştir. Açıklanan niteliği ve dayanağı itibariyle bu dava anılan yasa maddesinde sayılan davalardan değildir.Bu durumda, davanın değer ve miktarına göre mahkemenin görevinin belirlenmesi gerekir.Somut olayda, dava değeri 19.071 TL olup, dava tarihi itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırı olan 7.230 TL’ yi aşmaktadır.O halde; davaya bakmakla görevli olan mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu düşünülmeksizin davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.