Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/21992 E. 2012/26363 K. 20.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/21992
KARAR NO : 2012/26363
KARAR TARİHİ : 20.12.2012

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 131.162,00 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin İngiliz vatandaşı olduğunu, davalı ile ortak olup otel işletmek konusunda anlaştıklarını, bu amaç doğrultusunda davalıya 2008 yılı Mayıs ayında 8.500 İngiliz sterlini, 2009 yılı Şubat ayında 101.000.00 Türk Lirası ve 2009 yılı Nisan ayında 4.750 İngiliz sterlininin gönderilmesine rağmen ortaklık yapılmadığı beyan edilerek ödenen bedellerin dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı tarafından verilen 8.500 sterlinin ve 101.000 TL’nin karşılıksız olarak verildiğini, 4.750 sterlinin ise davacının kardeşi tarafından otelde kalma masraflarına karşılık verildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece davanın kabulü ile 101.000 TL ve 13.250 İngiliz sterlininin davalıdan tahsili yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.Kural olarak TMK 6. maddesi gereğince davacı davalıya ortaklık için para verdiğini kanıtlamalıdır. 2009 yılı Nisan ayında davalıya davacının abisi Denis Robson tarafından 4.750 ingiliz sterlini havale edilmiştir. Ödeme dekontunda da havalenin ne için gönderildiği ile ilgili bir açıklama yoktur. Bu meblağ bakımından ispat külfeti davacıda olup davacı iddiasını ispatlayamamıştır. Bu durumda davacıya yemin hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.Ayrıca Borçlar Kanunu 83/3 maddesi hükmü gereğince yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklının, bu borcun fiili ödeme günündeki rayice göre TC Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk parası ile ödenmesini isteyebileceği hususları düşünülmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.