Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/21868 E. 2012/25110 K. 05.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/21868
KARAR NO : 2012/25110
KARAR TARİHİ : 05.12.2012

MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 1959 yılında evlendiklerini, … 3. Aile Mahkemesinin 28.04.2005 tarihli kararı ile boşandıklarını, müvekkili lehine 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, boşanma sonrası müvekkilinin İstanbul’a taşınıp ayrı bir ev tuttuğunu, bağlanan nafakanın müvekkilinin ihtiyaçları karşısında yetersiz olduğunu belirterek, davacı için bağlanan aylık 500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 5.000 TL ye artırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin halen oturmakta olduğu evi dışında hiçbir malının kalmadığını, sadece Bağkurdan aldığı 754 TL emekli maaşı olduğunu belirterek davacı tarafından açılan davanın reddini savunmuş, karşı davanın ise kabulü ile 500 TL yoksulluk nafakasının 250 TL ye indirilmesini talep ve dava etmiştir.Yerel Mahkemece; “…tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının araştırılması için yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazıların araştırılması sonucu davacının nafaka dışında bir gelirinin olmadığı, kızına ait evde oturmakta olup kira giderinin bulunmadığı, davalının ise 754,00 TL emekli maaşı dışında bir gelirinin olmadığı, adına kayıtlı bir ev ve 2006 model bir aracının bulunduğu anlaşılmış olup nafakanın artırılması ve azaltılmasını gerektirir tarafların ekonomik durumlarında bir değişme olmadığı gibi dosyada da başkaca delil bulunmadığı, mahkememizce de bu doğrultuda kanaat oluştuğundan dava ile karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile davacı tarafından açılan dava ile davalı tarafından açılan karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan nüfus kayıtlarının incelenmesinden davacının 1939, davalının 1937 doğumlu oldukları, 1959 yılında evlendikleri ve … 3.Aile Mahkemesinin 28.04.2005 tarihli kararı ile boşandıkları, boşanma kararında 13.02.2002 dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı lehine 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, boşanma ve nafaka kararının temyiz aşaması sonunda 06.04.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.Dosyada davacı ve davalı hakkında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmalarında; davacının ev hanımı olduğu, çalışmadığı, geliri bulunmadığı, kızına ait evde kira vermeden ikamet ettiği, davalının ise emekli olduğu, 754 TL aylık aldığı, kendi evinde kira vermeden yeni eşi ile yaşadığı, 2006 model otomobilinin olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.Dosyada tanık olarak dinlenen tarafların müşterek çocuğu … 27.01.2011 tarihli beyanında; davalı babasının maddi durumunun çok iyi olduğunu, petrol istasyonları olduğunu, davalının istasyonunu satıp nakte çevirdiğini, annesine maddi olarak kendisinin yardım ettiğini beyan etmiştir…. Ticaret Sicil Memurluğundan alınan 24.06.2011 tarihli yazı cevabından davalının sahip olduğu … istasyonunun faal olduğu anlaşılmıştır.
TMK’nun 175. maddesine göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Aynı yasanın 176/4. Maddesine göre de tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir.
Davada, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının, aradan geçen zaman, hayat şartları, artan giderler nedeniyle artırılması talep edilmektedir. Bu zaman içerisinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları gibi davacı kadının ihtiyaçları artmış, paranın da en azından enflasyon oranında alım gücünde azalma olmuştur. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Buna göre, mahkemece; dosya kapsamından faal olduğu anlaşılan davalıya ait Shell istasyonu nedeniyle davalının buradan gelir elde edip etmediğinin denetime imkan verecek nitelikte araştırılıp, sosyal ve ekonomik durumunun tam ve sağlıklı bir biçimde saptanması sonrasında, sonucu dairesinde; nafakanın belirlendiği tarihten dava tarihine kadar geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile geçim ihtiyaçları, nafakanın niteliği, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak yoksulluk nakakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde davacı …’nun davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.