Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/21823 E. 2012/25109 K. 05.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/21823
KARAR NO : 2012/25109
KARAR TARİHİ : 05.12.2012

MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalının annesi olan eski eşi … ile … Aile Mahkemesinin 2005/463 Esas 2006/402 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma davası sonucunda … lehine 2.500 TL yoksulluk, müşterek çocuklar … ve … lehine ayrı ayrı 1.500 TL nafaka bağlandığını, müşterek çocukların … Aile Mahkemesinin 2010/96-216 E. K. sayılı dosyasında açmış oldukları nafaka artırım davası sonucunda müşterek çocuklar lehine olan nafakanın ayrı ayrı aylık 1.700 TL ye artırıldığını, müvekkilinin boşanma davası öncesi ve boşanma davası sırasında maddi durumu iyi iken yaşanan ekonomik krizler ve boşanma davasında yaşadığı maddi kayıpları neticesinde ekonomik durumunun bozulduğunu ve müvekkilinin eski gücünü kaybettiğini, ödediği iştirak nafakasının fahiş olduğunu belirterek davalı … için hükmedilen aylık 1.700 TL nafakanın kaldırılmasını, olmadığı takdirde aylık 500 TL ye indirilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevaplarında; nafakanın fahiş olmadığını, müvekkilinin … Üniversitesinde okuduğunu, 5.500 TL servis gideri ödediğini, yıllık okul masrafının giderinin 15.000 TL civarında olduğunu, bunun dışındaki masrafların annesi tarafından karşılandığını, müvekkilinin geliri bulunmadığını, annesi ve diğer kardeşi ile birlikte davacıdan aldıkları nafaka ile geçindiklerini, müvekkilinin annesinin üzerine kayıtlı gayrimenkullerin yıllık gelirinin 10-15 bin lira civarında olduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden başlamak üzere 200 TL indirim yapılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK.nun 176.maddesi uyarınca irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka; tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde artırılıp azaltıla da bilir.
Aynı yasanın 328/1. maddesine göre de; “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” 328/2 maddesine göre de “çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler”.Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri de dikkate alınarak belirlenir. (TMK 330/1). Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafakayı yeniden belirler veya nafakayı kaldırır (TMK md.331).Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; herkes, yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür” düzenlemesi yer almaktadır.Hukuk Genel Kurulunun 7.6.1998 gün ve, 1998/656 E.688 K. sayılı ilamında da; “:…yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür ( eğitim ) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların” yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davalının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde T.M.K.’nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.Dosyada taraflar hakkında yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında; davacının kabzımal olduğu, 4.000 TL geliri olduğu, kira ödemediğinin tespit edildiği, davalının ise … Üniversitesi İngilizce – İşletme Bölümü 3. sınıf öğrencisi olduğu, çalışmadığı, annesi yanında yakınlarının evinde kira vermeden ikamet ettiklerinin tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekili davalının yıllık okul masrafının 15.000 TL civarında olduğunu, 5.500 TL servis gideri olduğunu, davalının annesinin sahip olduğu gayrimenkullerin yıllık gelirinin 10-15.000 TL civarında olduğunu beyan etmiş olmasına rağmen mahkemece bu hususlar hakkında herhangi bir araştırma yapılmamıştır.Bundan ayrı, davacının dosya içerisinde bulunan boşanma ve nafaka artırım davalarında ortağı olduğu anlaşılan şirket yönünden de mahkemece herhangi bir araştırma yapılmamış, davacının geliri denetime imkan verecek nitelikte araştırılmamıştır.Buna göre mahkemece, davacının geliri, nafaka alacaklısının eğitiminin aylık ve yıllık maliyeti ve ihtiyaçları ile dava dışı anne hakkında denetime imkan verecek nitelikte bir sosyal ekonomik durum araştırması yapılarak, dava dışı annenin de nafakaya katılma yükümlülüğü dikkate alınarak, gerekirse bu konularda bilirkişi incelemesi de yaptırılarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tam ve sağlıklı bir biçimde saptanmasından sonra, sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.