Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/21092 E. 2012/25300 K. 10.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/21092
KARAR NO : 2012/25300
KARAR TARİHİ : 10.12.2012

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 21.280 TL maddi, 3.000 TL manevi olmak üzere toplam 24.280 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin ise 8.480 TL’lik bölümünün kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, davalı şirkete ait elektrik kablosunun tutuşması sonucu müvekkilinin ağılının ve içerisinde bulunan eşyaları ile bir adet büyükbaş hayvanının yandığını ileri sürerek, 21.280 TL maddi ve 3.000 TL manevi olmak üzere toplam 24.800 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, yangına sebebiyet veren kablonun müvekkili şirkete ait olmadığını, yangının davalının kusur ve ihmali sonucu çıktığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; “…yangının, sayaç ölçü devresi öncesinde, aboneye elektrik sağlayan hatta meydana geldiği, bu hatta abonenin, kurum izini olmaksızın müdahale etmesi mümkün olmadığından, genel iletim şebekesinden elektrik verilen bu hattın sürekli güvenliğinin ve denetiminin davalıya ait bulunduğu, davalının denetim görevini yapmaması nedeni ile bu hat üzerinde meydana gelen yangında, veteriner bilirkişi raporu ile belirlenen zararın 4.220 TL bulunup, çatının yanması nedeni ile oluşan, inşaat bilirkişisi raporu ile belirlenen zararın miktarının 8.500 TL olup, toplam zararın 12.270 TL bulunduğu, … elektrikçi bilirkişinin mahkememizdeki beyanı ile yangının, köy şebekesinden davacının panosuna elektrik taşıyan nym cinsi kabloda, bu kabloyu binaya tutturmaya yarayan çelik kancanın tahribatı nedeni ve tabiat şartlarının etkisi ile meydana gelip, bu durumun kurum elamanlarınca da belirlenmesinin çok zor bir durum olduğunun belirtilmesi karşısında, meydana gelen zararda, dış etkenlerin olaya sebebiyet verdiği de dikkate alınarak, 1/3 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak, 8.480 TL’nin 27/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği, …davalı kurumun denetim ve bakım eksikliği nedeni ile meydana gelen yangında, davacının ağılının, bir kısım eşyalarının(Yanan düvenin satılmak amacı ile yetiştirilen hayvan bulunduğu da göz önünde tutularak) yanmasının, davacının şahsiyet haklarını ihlal etmediği dikkate alınarak, manevi tazminat talebinin reddi gerektiği…” gerekçe gösterilerek; manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile 8.480 TL nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dava, elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklanan yangın nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davalı şirket, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Bu sorumluluk türü tehlike sorumluluğu olarak da isimlendirilmekte olup, sorumluluk türlerinin en ağırını oluşturur. Burada tehlikeli nesne veya işletme ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması, sorumluluk için yeterlidir. Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır(Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler 1991 Baskı Cilt 2 sf: 14-15).Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; yangının, davalı şirkete ait olup davacı aboneye elektrik sağlayan hattaki yıpranma sonucu meydana geldiği, ancak bu durumun tehlikeli işletme sahibi olan davalı şirketin faaliyeti ile ortaya çıkan zarar arasındaki illiyet bağının kesilmesine bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, mahkemece; elektrik hattındaki yıpranmanın, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip olmadığı gözetilerek; davalı şirketin bilirkişiler eliyle belirlenen maddi tazminatın tamamından sorumlu tutulması gerekirken; bu yön gözardı edilerek, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 10.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.