Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/21037 E. 2012/25299 K. 10.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/21037
KARAR NO : 2012/25299
KARAR TARİHİ : 10.12.2012

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 10.000 TL alacak ile 21.375 TL kira alacağı ve işlemiş 3.677 TL faiz olmak üzere toplam 35.052 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın 10.000 TL’lik bölümünün kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, tarafların paydaşı bulunduğu taşınmazların kiraya verildiğini, ancak davalının elde edilen kira gelirinden müvekkiline pay vermediği, ayrıca taraflar ile dava dışı anne … ’nin ortak banka hesabındaki 30.000 TL yi çeken davalının bu parayı kendi hesabına aktardığını ileri sürerek; 01.05.2005 – 31.07.2008 tarihleri arasındaki döneme isabet eden 21.375 TL kira alacağının işlemiş 3.677 TL faizi ile bilrlikte, ortak hesaptaki müvekkiline ait 10.000 TL nin ise vadeli hesabın ilk açılış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.Davalı, dava dışı anne … ’nin davaya konu edilen taşınmazlardaki payını taraflara bağış suretiyle temlik ettiğini, bunun karşılığında ise tarafların elde edilecek kira gelirinin yaşadığı sürece annelerine verilmesini kararlaştırdıklarını, diğer taraftan ortak hesaptaki paranın anne … ’ye ait olduğunu ve onun isteği ile çekilerek vadeli hesaba yatırıldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; tarafların elde edilen kira gelirinin anne … ’ye verilmesini kararlaştırdığı, ortak hesaptaki paranın ise davalı tarafından çekilerek anne … ’nin hesabına yatırıldığı gerekçe gösterilerek, kira bedelleri ile ilgili alacak isteminin reddine, ortak hesaptan çekilen para ile ilgili istemin ise kabulü ile 10.000 TL nin vadeli hesabın ilk açılış tarihinden itibaren yasal faizi ve dava tarihinden itibaren anaparaya işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
HUMK. md. 388’de bir kararın kapsaması gereken yönler belirtildikten sonra md. 389 ile de, verilen karar ile taraflara yükletilen ödevler ile tanınan hakların hiçbir kuşku ve tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça yazılması emredilmiştir.Somut olayda; dava dilekçesi ile başlangıç tarihi gösterilmeksizin vadeli hesabın ilk açılış tarihinden itibaren faiz yürütülmesi istenmiş ve mahkemece de bu yolda karar verilmiştir. Buna göre mahkemece, infaz sırasında tereddüdü gerektirecek bir durum yaratılması HUMK. nun 389. maddesine aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.