Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/20971 E. 2012/25694 K. 13.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/20971
KARAR NO : 2012/25694
KARAR TARİHİ : 13.12.2012

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2.500 TL alacak ve fer’ileri için takibe vaki itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalı hakkında girişilen İcra Müdürlüğünün 2007/148 E.sayılı dosyasında davalının takibe itirazının iptali ve inkar tazminatının davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Davalı vekili cevabında; takip konusu bono için 3 yıllık zamanaşımı süresinin ve BK. 66.maddesinde öngörülen, 1 yıllık sürenin dolduğunu, senedin zorla ele geçirildiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; TTK.’nun 690.maddesi yollamasıyla aynı yasanın 661.maddesinde keşideciye karşı açılacak davaların vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı, zamanaşımına uğrayan bononun adi senet sayılamayacağı ancak, zamanaşımına uğrayan bonodan dolayı kambiyo hukukuna dayalı hakların yitirildiği, davacının bonoyu ciro yoluyla eline geçirmiş olup, taraflar arasında temel ilişkinin de bulunmadığı gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.
Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yapılan ilamsız takip neticesinde vaki itiraz üzerine itirazın iptali ve takibin devamına ilişkindir.Davacı, ilamsız takibe konu alacağın 01/04/2003 vade tarihli, 2500 TL tutarındaki keşidecisi davalı, lehtarı dava dışı …, hamili ise davacı olan 1 adet bonoya dayandırmıştır.Dava, 09/10/2007 tarihinde açılmış, dava dilekçesi davalıya 22/10/2007 tarihinde tebliğ edilmiş olup, ilk oturum ise 31/10/2007 tarihinde yapılmıştır. Davalı, zamanaşımı def’ini 27/02/2008 tarihli cevap dilekçesinde belirtmiştir.Sulh Hukuk Mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanır (HUMK.’nun 507/1). Basit yargılama usulünde, davalı esasa cevaplarını ve ilk itirazlarını ilk oturumda yazılı veya sözlü olarak mahkemeye bildirebilir.Somut olayda, zamanaşımı def’i süresi içinde yapılmamış, süresinden sonra yapılmış olması karşısında da, davacı savunmanın genişletilmesine karşı koymuş olduğundan, zamanaşımı def’inin süresi içinde yapıldığı kabul edilemez (HGK.17/09/2008 tarih ve 2012452 E. – 2012/521 K.). Zamanaşımına dair davalının def’ine, davacı tarafından süresi içinde savunmanın genişletilmesi şeklinde karşı konulması sonucunda bu def’inin süresi içinde yapılmadığı gözetilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, bu husus gözetilmeden zamanaşımına uğrayan bono sebebiyle yazılı şekilde değerlendirme yapılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir (HGK. 22/02/1984 tarih ve 11-716-141).Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.