Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/20712 E. 2012/25171 K. 06.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/20712
KARAR NO : 2012/25171
KARAR TARİHİ : 06.12.2012

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde davacı … için 50.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davacı … için 25.000 TL maddi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dilekçesi ile; davacı …’un maliki olduğu, davacı …’nin ise ikamet ettiği dairenin davalıların yan parselde yaptıkları hafriyat çalışması nedeniyle yıkıldığını, içindeki eşyaların ise yok olduğunu belirterek, davalı …’ın inşaat sahibi, davalı …’nın müteahhit, davalı …’nin yıkım ruhsatında belirtilen sorumlu yetkili, davalı … Belediyesinin ise yıkım ruhsatını veren kuruluş olarak oluşan zarardan sorumlu olduklarını bu nedenle, davacı … için 25.000TL maddi tazminatın, davacı … için 50.000 TL maddi tazminatın ve 25.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, davalı … Belediyesi aleyhine açılan davanın, idarenin eylem ve işlemlerinden kaynaklanan tam yargı davası olması sebebiyle idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle yargı yolu bakımından reddine, davalı … aleyhine açılan davanın ise, davalının idarenin görevlisi olması sebebiyle Anayasanın 129. maddesi uyarınca husumet yöneltilemeyeceğinden, davalı … aleyhine açılan davanın ise husumetten reddine karar verilmiş, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. İdari yargının konusu, idarenin kamu hukuku alanında ki faaliyeti ile ilgili davalardır. Kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla kamu kurumlarınca tesis edilen idari işlemlerin hukuka uygunluğunu denetlemek görevinin idari yargıya ait bulunduğu, buna karşılık salt özel hukuk ilişkilerinden doğan uyuşmazlıkların ise Adli Yargıda çözümleneceği açıktır.
Somut olayda, davalılardan Bahçelievler Belediyesi aleyhine açılan dava, belediyenin verdiği inşaat ruhsatı nedeniyle davacılara ait evin ve eşyaların zarar görmesine dayanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, davalı … aleyhine açılan davanın da özel hukuk hükümlerine göre Adli Yargıda çözümlenmesi gerekirken, davalı … hakkında açılan davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.