Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/20696 E. 2012/25184 K. 06.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/20696
KARAR NO : 2012/25184
KARAR TARİHİ : 06.12.2012

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili … ile davalı …’ın 11.11.2010 tarihinde verilen kararla boşandıklarını ve müvekkili lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için ise 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; takdir edilen nafakanın, aradan geçen zaman içerisinde müvekkilinin ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda olduğunu iddia ederek; yoksulluk nafakasının aylık 300 TL’ye, iştirak nafakasının ise 150 TL’ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevabında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davacının çalışmaya engel fiziksel bir rahatsızlığının bulunmamasına rağmen çalışmadığı, nafaka artırımını gerektirecek fazladan bir ihtiyacının bulunmadığı, müşterek çocuğunda okul çağında olmayışı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanunun 175.maddesinde “boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir hükmü 176/4 maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya artırılmasına karar verilebilir hükmü getirilmiştir. TMK’nın 182/son maddesinde “velayet kendisine verilmemiş olan tarafın çocuğun, geçimi, eğitimi ve öğrenim masraflarına katılmakla yükümlüdür” hükmü getirilmiştir.Somut olayda artırılması istenen önceki nafaka 11.11.2010 tarihindeki koşullara göre verilmiş, iş bu davanın açıldığı 30.03.2012 tarihine kadar geçen sürede tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında değişme ve gelişme olduğu açıktır. Bunun aksinin düşünülmesi hayatın olağan akışına aykırı olup kabulü imkansızdır.O halde mahkemece 11.11.2010 tarihinde takdir edilen nafakanın, davacı kadın ve çocuğun zorunlu ihtiyaçları, ülkenin ekonomik durumu ile enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünün düşmesi nazara alınarak TMK’nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre nafakanın davacı ve müşterek çocuk için bir miktar artırılması gerekirken istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.