Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/20382 E. 2012/24887 K. 04.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/20382
KARAR NO : 2012/24887
KARAR TARİHİ : 04.12.2012

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5.000 TL için takibe yapılan itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; davacı müvekkili ile davalı arasında, 17/12/2008 tarihinde, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını; ancak, noterde yapılması gerekirken bu şekil şartına uyulmadığını, bu nedenle de geçersiz olduğunu, sözleşmenin 3. maddesi gereğince verilen 5000 TL kaporonun tahsili için yaptıkları icra takibine, davalıların haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; itirazın iptali davasının itirazdan itibaren bir yıllık süre içerisinde açılması gerektiğinden müvekkili … yönünden yasal bir yıllık sürenin geçtiğini, diğer müvekkiline ise tebligatın usulüne uygun yapılmadığını savunmuş; esası bakımından da, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ” …davacı tarafından davalılara gönderilen ödeme emrinin davalı …’a 02.11.2009 tarihinde, diğer davalı …’a ise 14.12.2009 tarihinde tebliğ edildiği, davalılardan …’ın takibe 06.11.2009 tarihinde, diğer davalı …’ın ise 14.12.2009 tarihli dilekçeleri ile itirazda bulundukları; davanın ise, 09.02.2011 tarihinde bir yıllık zamanaşamı süresinin dolmasından sonra açıldığı anlaşılmakla; davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir. Gerekçesiyle ..” davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.İ.İ.K. hükümleri gereğince, icra takibi sırasında borçlu tarafından, ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur. Alacaklının, icra takibine devam edebilmesi için, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekecektir. Bu dava borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Bu bir yıllık süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece, kendiliğinden gözetilecektir. Ancak, bu hak düşürücü sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edilmesi gerekecektir.Dosyada mevcut icra takip dosyası incelendiğinde, davalı borçlunun itirazının, davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.Öyle ise, mahkemece; davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.12 .2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.