Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/20294 E. 2012/24884 K. 04.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/20294
KARAR NO : 2012/24884
KARAR TARİHİ : 04.12.2012

MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 19.429.20 TL (nafaka) borcu bulunmadığının tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile davacı tarafın 11.700 TL borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesiyle; tarafların, 05.04.2006 tarihli kesinleşen kararla boşandıklarını; kararla müşterek çocuk (1988 doğumlu) … ‘nın velayetinin davalı anneye verildiğini ve davalı için aylık 1000 USD, müşterek çocuk için ise aylık 400 TL nafaka bağlandığını; nafaka düzenli ödendiği halde, davalı kötüniyetli olarak … 9. İcra Müdürlüğünün 2009/20223 E. Sayılı takip dosyasında icra takibi başlattığını; davacı müvekkilinin, davalı yana hiç bir nam altında nafaka borcunun bulunmadığını iddia ederek, (19.429 TL için) ödenmemiş nafaka borcu bulunmadığının tesbitine ve davalı aleyhine %40 haksız icra tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulü ile davacı tarafın 11.700 TL borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; “Davacının 2008, 2009 ve 2010 yıllarında müşterek çocuk … için ödediği 1.150 TL kredi kartı borcu, 26.400 TL özel okul ücreti ile yemek ve servis giderlerinin de nafaka alacağından mahsubu gerekir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E;2009/22641 K; 2010/3781 T.19/02/2010” denilmiştir. Oysa, sözü edilen içtihatta; “borçlunun birbirini takip eden tarihlerde, tüm nafaka borçlarını kapsamasa dahi bir takım ödemeler yaptığı ve yapılan bu ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile, ödenen miktar nispetinde nafaka borcundan kurtulacağının kabulü gerektiği” vurgulanmaktadır. Somut olayda ise, davacı (borçlunun) yaptığı ödemeler raporda da açıkça belirtildiği gibi nafaka dışında, kredi kartı borcu ile özel okul ücreti, yemek ve servis giderlerine ilişkin bulunmaktadır. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre ise, bu tür harcamaların, nafaka borcu dışında ahlaki bir görevin yerine getirilmesi mahiyetinde olduğu kabıl edilmektedir.Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.