Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/20262 E. 2012/25223 K. 06.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/20262
KARAR NO : 2012/25223
KARAR TARİHİ : 06.12.2012

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5.704,90 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalıya 2022 sayılı Kanun gereğince 1990 yılında özürlü aylığı bağlandığını, davalının 1994 yılında Bağkur kaydının bulunduğunun tespit edilmesi üzerine davalıya bağlanan aylığın kesildiğini, davalının SSK’ya tabi çalışmasının bulunmasına karşın 01.06.2008 ile 31.12.2009 tarihleri arasında davalıya yersiz olarak ödenen 3.803,27 TL’nin %50 fazlasıyla birlikte 5.704,90 TL’nin ödeme tarihlerinden işleyecek faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı, özürlü olduğunu söyleyerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; haksız ödemelerden tamamen davalının sorumlu tutulmasının hakkaniyete uygun düşmediği gerekçesiyle davalının %50 kusur oranına göre ödemekle sorumlu olduğu miktarlar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle ayrı ayrı ödeme tarihlerinden işleyecek yasal faizi ile birlikte her ay için belirlenen TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak davalıdan tahsili yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Somut olayda; davalıya 1990 yılında 2022 sayılı Yasa uyarınca özürlü aylığı bağlandığı, davalının 1994 yılında bir ay, 2007 yılında dört ay, 2009 yılında altı ay SSK’ya tabi çalışmasının bulunduğu, davalının idareye 20.11.2009 tarihli dilekçe ile başvurarak Haziran ayından itibaren sigortalı çalışması nedeniyle özürlü maaşının kesilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Hal böyleyken; davalının idareye maaşının kesilmesi talepli dilekçeyi verdiği tarihe kadar (20.11.2009 tarihine kadar) davalıya yapılan yersiz ödemenin tamamından davalının sorumlu tutulması gerekmektedir. Davalının dilekçe verdiği tarihten sonra, davacı idarenin zararın artmasını önleme görevi olduğu ancak bu görevi yerine getirmediği gözetilerek, bu tarihten sonrası için davalıya yapılan ödemeden davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı hususları gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.