Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/19629 E. 2012/25166 K. 06.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/19629
KARAR NO : 2012/25166
KARAR TARİHİ : 06.12.2012

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 14.000 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davacının, davalı noterde 13.5.2010 tarihinde düzenlenen satış sözleşmesi ile bedelini tamamen ödeyerek aldığı aracın çalıntı çıktığını, aracı satan kişinin ise söz konusu aracı sahte ehliyet ile satan bir dolandırıcı olduğunu, noterde işlemin sahte sürücü belgesiyle gerçekleştirildiğini, noterin kusurlu olduğunu belirterek satış sözleşmesi nedeniyle uğradığı toplam 14.000 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı cevabında; alıcı ve satıcıdan gerekli evraklar istendikten sonra satış işleminin yapıldığını, kusurlarının bulunmadığını,davacının zararının 3.kişinin suç teşkil eden fiilinden doğduğunu, davalının gerekli özeni gösterdiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; Davalı Noterlikçe yapılan işlemde gerekli dikkat ve hassasiyetin gösterilmediği, aracı satanın kimlik bilgileri nüfus cüzdanına göre kontrol edilmesi halinde ehliyet üzerindeki il ve ilçe bölümünde yazılı olan …/… kaydıyla nüfus cüzdanı üzerindeki …/… yazılı bölümün farklı olduğu bu suretle davalı noterin oluşan zarardan sorumlu olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Noterlik Kanunu’nun 162.maddesi gereğince davalı noterin kusursuz sorumluluğu söz konusu ise de; kusursuzluğun ispatı yerine, zarar ile uygun nedensellik bağının kesildiğini kanıtlaması durumunda sorumluğunun da kalkacağı açıktır. Kusursuz sorumlulukta nedensellik bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurlu veya üçüncü bir kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması veya zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde öngörülmeyen bir halin bulunması gerekmektedir.Davaya konu olayda, aracın asıl malikine ait kimlik bilgileri kullanılarak sahte sürücü belgesi tanzim edildiği ve bu sahte sürücü belgesiyle araç satış sözleşmesinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Asıl malike ait gerçek kimlik bilgileri ile sürücü belgesi bilgileri dosyaya kazandırılmadan, asıl malike ait sürücü belgesi ile sahte sürücü belgesi arasında farkılılığa rastlanıldığından bahisle davanın kabulü cihetine gidilmiştir. Mahkemece asıl malike ait gerçek nüfus cüzdan bilgileri ile gerçek sürücü belgesi bilgilerinin (aslının aynıdır kaşeli suretlerinin) dosyaya kazandırılmasından sonra, sahtecilik eylemini gerçekleştiren şahıs hakkında varsa ceza davasının sonucunun beklenerek, ceza dosyası içindeki tüm kanıt ve belgeler de birlikte incelenerek, noterin eylemi ile davacının zararı arasındaki nedensellik bağının kesilip kesilmediğinin araştırılmasından sonra karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayanarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.