Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/19593 E. 2012/24854 K. 03.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/19593
KARAR NO : 2012/24854
KARAR TARİHİ : 03.12.2012

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 14.550,00 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın hissedarlarının bir kısmının gaip olduğunu, gaip kişilere mahkeme kararı ile … Defterdarının kayyım olarak atandığını, dava konusu taşınmazda yapılan incelemede davalının taşınmazın 256,00 m2’lik kısmını kullandığının tespit edildiğini belirterek; 01.01.2005 ile 30.06.2010 tarihleri arasındaki dönem için toplam 14.550,00 TL ecrimisilin; her dönem sonu işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir .Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; 13.728,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin yurtdışında ikamet ettiğini, aleyhine açılan davadan yargılama sırasında haberdar olmadığını, savunma hakkının elinden alındığı belirterek hükmü temyiz etmiştir.Yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek duruşmaya çağrılması ve taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Bu da çıkarılacak davetiyenin Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine uygun olarak tebliği ile mümkündür.
Bu bağlamda; 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde “Hukuki Dinlenilme Hakkı” düzenlenmiş olup, bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur.Hukuki dinlenilme hakkı; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.Bu ilkeler gereğince davanın taraflarından habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi kural olarak mümkün değildir. Taraflar, yargılamayla ilgili açıklamada bulunma, iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkına sahiptirler. Her iki taraf da bu haktan eşit şekilde yararlanmalıdır. Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, hangi maddi ve hukuki sebeplerle karar verdiklerini gerekçelerine yansıtmalıdırlar.Somut olayda; davalı adına çıkartılan dava dilekçesi ve duruşma günü davetiyesinde tebligatın “Birlikte sakin annesi Ayşe Taştan imzasına” teslim edildiği yazılıdır. Davalı vekilinin temyiz aşamasında dosyaya ibraz ettiği vekaletnamede davalının anne adının … olduğu, adresinin … olduğu görülmektedir.
O halde mahkemece yapılacak iş; öncelikle davalının yurtdışında ikamet ettiğine yönelik savunmayı araştırmak, yapılacak tahkikat sonucu, yargılama sırasında dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğ edildiği adresin davalının ikamet adresi olmadığı sonucuna varılması halinde; davalıya yeniden dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir davetiye tebliğini sağlayarak; hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis etmek olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.