Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/18607 E. 2012/21097 K. 09.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/18607
KARAR NO : 2012/21097
KARAR TARİHİ : 09.10.2012

MAHKEMESİ:TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 40.000 TL ödenen bedel ile fazladan harcanan 11.485 TL alacağın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalının prefabrik ev hususunda sözleşme imzalandığını, evin yapılarak teslimi konusunda anlaşıldığını, ancak davalının evi teslim etmediğini beyan ederek, 40.000 TL. ödenen bedel ile, fazladan harcanan 11485 TL.’nin en yüksek banka faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, BK.nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.Dava, eser sözleşmesinden dolayı oluşan alacağın tahsiline ilişkindir.4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır.Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır.Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır.Buna göre istisna sözleşmesinden doğan ilişkileri de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.2.2003 gün ve 2003/15-127 E., 2003/102 K. sayılı kararında bu husus belirtilmiştir.Somut olayda taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle yerel mahkemece görevsizlik kararı yerine, esas hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.