Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/15114 E. 2012/20888 K. 08.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15114
KARAR NO : 2012/20888
KARAR TARİHİ : 08.10.2012

MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde nişan hediyelerinin aynen veya bedeli 7765,00 TL maddi,5000,00 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Birleşen dava dosyasında ise; maddi tazminat hakları saklı tutularak 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın reddine; birleşen davanın kısmen kabulü ile 3000,00 TL manevi tazminatın tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davacı (birleşen dosya davalısı) tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalının nişanı sebepsiz yere bozduğu belirtilerek, nişan hediyelerinin aynen iadesi olmadığı takdirde 7.765,00 TL bedelinin ve 5000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili talep edilmiştir.Birleşen dava dosyasında ise, nişanın karşı tarafın kusuru nedeniyle bozulduğu ve nişandan ayrılan kızın küçük bir yer olan köyde yaşaması nedeniyle evlenme şansının azaldığı gibi hiçbir neden yok iken ayrılması nedeniyle kişilik haklarının zedelendiği ileri sürülerek 20 000,00 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiştir.Mahkemece; davacı … ’in kendisi ve yakınları tarafından davalıya nişan nedeni ile takılan altın ve hediyelerin davalı …’nın yaşadığı köyün örf ve adetlerine göre nişan erkek tarafından bozulduğu takdirde iadesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile nişan hediyelerinin aynen iadesi isteminin reddine; davacı … nişanın bozulmasında ağır kusurlu olduğundan manevi tazminat talebinin reddine; birleşen dava yönünden, köyün sosyal,kültürel ve ekonomik yapısı, örf ve adet gereğince nişanın erkek tarafından bozulması nedeniyle … ’nın içine kapandığı, hüzünlendiği, toplum içine bir müddet çıkamadığı, ağladığı, moralinin bozulduğu bunda davalı …’in kusurlu olduğu gerekçesi ile 3000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı (birleşen davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
1-Asıl dava yönünden;
Kural olarak, TMK’nun 122 nci maddesine göre nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin geri alınması istemine dair davalarda kusur aranmaz. Mutad dışı hediyeler ise aynen iade edilir. Aynen iade mümkün değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilir.Ancak, giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen ( elbise, ayakkabı, kuaför gideri, pasta, meyve suyu vs, gibi ) eşyaların iadesine karar verilemez.
Yerleşik Yargıtay Uygulamalarına göre de altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmektedir.Kaldı ki, davalı 28.04.2009 tarihli duruşmadaki beyanında altınların kendisinde olduğunu ikrar etmiştir.
Ancak, buna rağmen davacının nişan hediyelerine ilişkin istemi, nişanda takılan takıların nişanın davacı tarafından bozulduğu ve örf adet gerekçe gösterilerek reddedilmiştir.
Dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile davalı beyanından davalıya takılan ziynet eşyaları yönünden aynen veya bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken itibar edilmeyen gerekçeler ile istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Birleşen dava yönünden;
TMK.nun 121.maddesine göre; “Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi, tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali, manevi tazminata esas alınamaz. Ne var ki, davacı; nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise, bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir.Somut olayda, davalının (birleşen dosya davacısı) salt üzüntü duyması nedeniyle manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.