Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/13433 E. 2012/20122 K. 27.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13433
KARAR NO : 2012/20122
KARAR TARİHİ : 27.09.2012

MAHKEMESİ:TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 1,000 TL maddi tazminat davacılar için ayrı ayrı 15,000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı … Tic. Ltd. Şti. ile davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkilleri … ve …’in davalılardan … Teknik Üniversitesinin Vakfına ait tesislerde 17.06.2011 tarihinde düğünlerinin yapılması hususunda anlaşıldığını, yapılan sözleşmeye göre yemek ve içki bedeli olarak 12000 TL, vakfın anlaşmalı olduğu şirkete süsleme bedeli olarak 2560 TL ve vakfın anlaşmalı olduğu diğer davalı … Ticaret Limited Şirketine video ve fotoğraf çekimi için 2100 TL olmak üzere toplam 16660 TL’nin ödendiğini, düğünün belirtilen tarihte yapıldığını ancak düğünde gerçekleştirilen video ve fotoğraf çekimlerinin yarısından fazlasının sessiz yapıldığını, bu nedenle edimin ayıplı ifa edildiğini müvekkillerinin hayatlarının en mutlu gününü hatıra olarak saklama imkanından yoksun kaldıklarını, müvekkillerinin maddi ve manevi olarak zarara uğramaları sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1000 TL maddi tazminat ile, müvekkillerinin her biri için ayrı ayrı 15000 TL olmak üzere toplam 30000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı … Vakfı davaya cevabında; olayda kusurlarının bulunmadığını, istenilen tazminatın fahiş olduğunu ayrıca husumet yönünden davanın reddi gerektiğini belirtmişlerdir.Davalı … Ticaret Limited Şirketi cevabında;süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, sessiz çekilen bölümün 20 dakika kadar olduğunu, bununda bedelden indirim nedeni olacağını, kişilik haklarının ihlal edildiği iddialarının asılsız olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, 1. maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan kanunun 3. maddesinde ise “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında mal sunan gerçek veya tüzel kişileri, Tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda da tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Davada; davacıların düğününde gerçekleştirilen fotoğraf ve video çekiminin ayıplı ifasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talep edilmektedir. Bu itibarla temelinde, konusu fotoğraf ve video çekimi olup eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık bulunan davaya bakma görevi, Tüketici Mahkemesi’ne değil genel mahkemelere aittir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmeseler dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Mahkemece, yapılan bu saptamadan dolayı ,davaya genel mahkemelerde bakılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile Tüketici Mahkemesi olarak davaya bakılıp karara bağlanması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27/09/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.