Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/11971 E. 2012/16089 K. 26.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11971
KARAR NO : 2012/16089
KARAR TARİHİ : 26.06.2012

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 19075 TL’lik takibe vaki itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin yetkisizlik nedeni ile reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının davalıdan beyaz eşya satın aldığını ve bedelini ödediğini, ancak davalının eşyaları teslim etmediğini, bu nedenle de ödediği bedelin iadesi amacı ile davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece,dava dilekçesinin yetkisizlik nedeni ile reddine karar verilmiştir.4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, 1. maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.Anılan kanunun 3. maddesinde ise “ Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında mal sunan gerçek veya tüzel kişileri, Tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.Aynı kanunun 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda da tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut olay değerlendirildiğinde, tüketici davalı ile, satıcı davacı arasında mal satışından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmaktadır. Bu itibarla taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, sözü edilen yasanın 23.maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici mahkemesi görevlidir.Mahkemece, yapılan bu saptamadan dolayı resen gözetilmesi gereken ve kamu düzenine ilişkin olan görev konusu dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken istemin esası incelenerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26/06/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.