Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/11553 E. 2012/14800 K. 11.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11553
KARAR NO : 2012/14800
KARAR TARİHİ : 11.06.2012

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5708,00 TL alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalıya teslim edilen pamuk bedeli 5708,00 TL’nin ödenmediği ileri sürülerek tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali istenilmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının dayandığı “çeki pusulası” adlı belgenin imza içermemesi nedeniyle yazılı delil olarak kabul edilemeyeceği, davalının temel ilişkiyi reddettiği gibi davacının davalıya yemin teklif etmeyeceğini beyan etmesi karşısında ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.Davacının dayandığı bir diğer belge olan 11.10.2008 tarihli … Bank … Şubesi” başlıklı belge ise, davalı … Tekstil Gıda Petrol Otomotiv Ticaret Limited Şirketinin kaşesi altında “bu fiş karşılığında …’ye 5 708,00 TL ödeyiniz” talimatını içermektedir. Davalı şirket tarafından her ne kadar çalışanların elde edebileceği bir belge olduğu rızası dışında verildiği savunmasında bulunulmuş ise de bu husus ispatlanamamıştır.Davalıya ait işyerinde yine davalıya ait matbu evrak ve kaşeyi kullanarak iş yapıldığı, şirket kaşesini kullanarak imzalayan kişinin bu nedenle ıyiniyetli üçüncü şahıslar nezdinde temsilci olarak kabul edilmesinin gerekliliği ortadadır. Kaldı ki davalı şirket de şirket kaşesinin iradesi dışında elinden çıkarak adı geçen kişi veya kişilerce kullanıldığını ispat edememiştir. O halde, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğunun kabulü gerekir ve bu belge davalıyı bağlar.Mahkemece, sözleşmenin gözardı edilerek ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11/06/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.