Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/11551 E. 2012/14798 K. 11.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11551
KARAR NO : 2012/14798
KARAR TARİHİ : 11.06.2012

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2130,00 TL için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı tarafından itirazın iptali ile takibin devamı, icra tazminatı isteminde bulunmuştur.Davalılar, tahliye ettiklerini ileri sürerek kira borçları bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamında, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davalı kiracı …’ın temyiz itirazları yerinde değildir.Davalı kefil …’ın temyiz itirazlarına gelince; davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 15.07.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira akdinde kefil olarak imzası bulunmaktadır. Bu kefalet ilişkisi Borçlar Kanunu’nun 486. maddesinde düzenlenen adi kefalet niteliğinde olup anılan madde hükümleri gereğince alacaklı davacı ancak asıl borçlu hakkındaki takibin kusuru olmaksızın semeresiz kalması halinde adi kefile başvurabileceği gibi, taraflar arasında düzenlenen kira akdi 15.07.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olup esasen kefilin sorumluluk süresi de dolmuştur. Bu nedenlerle davacı tarafından, önce kiracıdan kira bedelleri istenmeden ve hakkındaki takip sonuçsuz kalmadan davalı kiracı ile birlikte kefil hakkında da icra takibi yapıldığından kefil hakkındaki davanın reddine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11/06/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.