Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/11460 E. 2012/14770 K. 11.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11460
KARAR NO : 2012/14770
KARAR TARİHİ : 11.06.2012

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 1661 TL’nın davalıya borçlu bulunmadığının tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kaybolan nüfus cüzdanının başkaları tarafından ele geçirilerek müvekkili adına haberi olmadan sahte olarak telefon abonesi yapıldığını, bu nedenle davalı kurum tarafından müvekkili aleyhine 1.661,15 TL telefon borcu çıkartılarak fatura gönderildiğini, sözkonusu aboneliğin müvekkili adına olmadığı ileri sürülerek 1.661,15 TL davalıya borçlu bulunmadığının tesbiti talep ve dava edilmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; dava ile ilgili delillerin celbi hususunda gerekli masrafların yatırılması için verilen sürelere rağmen davacı tarafın masrafları yatırmadığını, sürekli mazeret dilekçeleri vererek te duruşmayı uzatmaya matuf eylemlerde bulunduğu, böylece edimlerini yerine getirmediği gibi davasını da ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda; mahkemece, 22.09.2010 tarihli celsede, taraflar arasındaki abone sözleşmesinin ve borç kayıtlarının dökümlerinin celbi hususunda davalı kuruma müzekkere yazılması için gerekli masrafın yatırılması hususunda davacıya tarafa 7 günlük kesin süre verilmiş, davacı vekili bu kesin süre içerisinde (29.09.2010’da) yeterli masraf olan 10 TL’yi dosyaya yatırmış, bu husus mahkeme katibi tarafından 22.09.2010 tarihli zabtın alt tarafına yazılarak ilgili müzekkerede davalı kuruma yazılmıştır. Davalı kurum tarafından abone sözleşmesinin bulunmadığı bildirilmiştir.Sonraki celse olan 26.11.2010 tarihinde, dosya HUMK.409.maddesi gereği yenilenmeye kadar işlemden kaldırılmış, davacı tarafça 02.12.2010 tarihli dilekçesi ile süresinde dava yenilenmiş, yenileme üzerine duruşma 23.02.2011 gününe bırakılmış, bu celsede davacı taraf, müvekkilinin kimliğini sahte olarak kullanıp, müvekkili adına abone olan kişi … hakkında … 9.Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/679 E.sayılı dosyada dava açıldığını, abone sözleşmesinin bu dosyada olabileceğini, gerekiyorsa davalı kurumdan tekrar istenmesini talep etmiş, mahkemece, “dava konusu abone sözleşmesinin asılları ile birlikte gönderilmesi hususunda davalı kuruma müzekkere yazılmasına ve masrafın davacı tarafça karşılanmasına” şeklinde ara kararı oluşturularak, duruşmanın 22.04.2011 gününe bırakılmasına karar verilmiş, bu celsede davacı tarafından masraf verilmediğinden önceki celsede verilen ara kararın yerine getirilmediği beyan edilmiş, davacı tarafın mazereti belgeleyemediği ve masraf verilmediği gerekçesiyle mazeret talebi reddedilmiş, davalı tarafın davayı takip edeceğini beyan etmesi üzerine, yukarıda bahsedildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Somut olayda, 22.09.2010 tarihli celsede verilen kesin sürenin gerekleri davacı tarafça yerine getirilmiş, davalı kuruma yazılan müzekkere sonucunda abone sözleşmesi ekleri bulunamamıştır. Bu durumda, mahkemece; 23.02.2011 tarihli celsede; davacı tarafa abone sözleşmesinin aslı ve ilgili borç dökümlerinin celbi için gerekli masrafların karşılanması hususunda usulüne uygun kesin süre verilerek böylece delillerini sunma hakkı tanınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, açıklanan hususlarda davacı tarafa kesin süre verilmeden yazılı şekilde davacı tarafın edimlerini yerine getirmediğinden ve davanın ispat edilemediğinden bahisle, davanın reddedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Diğer yandan davacı tarafından bildirilen … 9.Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/679 Esas sayılı dosyası celbedilip incelenmeden hüküm kurulması da doğru değildir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.