Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/11044 E. 2012/14352 K. 05.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11044
KARAR NO : 2012/14352
KARAR TARİHİ : 05.06.2012

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2.737,63 TL için takibe yapılan itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; davacının, faturada belirtilen malları (inşaat malzemelerini davalıya sattığını; bedeli ödenmediğinden icra takibine geçildiğini, davalının ise takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirtip, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; “her ne kadar, davalı vekili tarafından iddianın yazılı delille ispat edilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de; … Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı’nın yazısı dikkate alındığında, teamül gereği yazılı belge düzenlenmemesi nedeniyle tanık dinlenebileceği anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir, gerekçesiyle” davanın kısmen kabulü ile, takibin 2701 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Davada, faturaya dayalı alacakla ilgili yapılan icra takibine haksız itirazın iptali istenilmektedir.Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.Tek başına fatura, alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli delil değildir. Davacı, faturada belirtilen malları davalıya sattığını ve bu malların teslimini yaptığını usulüne uygun olarak ispat etmelidir. Fatura incelendiğinde, malların davalıya teslimine ilişkin davalının imzasına rastlanılamamıştır. Fatura miktarı itibariyle de bu hususun tanıkla ispatı mümkün değildir. Satılan malla ilgili fatura düzenlenmiş olduğu halde malın teslimiyle ilgili belge düzenlenmemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumda mahalli örf ve adetten ve teamülden söz edilemez. Davacı, iddiasını yazılı belge ile ispat edemediğinden; ancak, yemin deliline dayanabilir. Mahkemece, bu husus gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.