Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/10881 E. 2012/15928 K. 25.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10881
KARAR NO : 2012/15928
KARAR TARİHİ : 25.06.2012

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde satışı taahhüt edilen dairenin 2010 rayiç bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili; müvekkilinin 07.10.1996 tarihli sözleşme ile dava dışı yükleniciden taşınmaz satın alıp, bedelini de ödediğini, yüklenicinin arsa sahibi ile arasında çıkan sorunlar nedeniyle inşaatı tamamlaması üzerine davalı arsa sahibinin davacının yükleniciye ödediği parayı davacıya ödemeyi taahhüt ettiğini belirterek; davalı arsa sahibinin taahhüdüne istinaden, satışı taahhüt edilen dairenin 2010 rayiç bedeli üzerinden hesaplanacak alacağın, davalıdan tahsilini talep etmiştir.Mahkemece, davacının talebinin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğu, BK. 66. maddesi gereğince davacının 19.10.2000 tarihli belgenin tanziminden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinde dava açması gerektiği halde 1 yıllık sürede talepte bulunmadığı için davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının davasına dayanak yaptığı 19.10.2000 tarihli belge içeriğinde; davacıya daire verilmeyeceği, bunun yerine davacının ödediği paranın iade edeceği davalı tarafından taahhüt edilmiştir. Davalı, davacının dayandığı bu belgenin rızası hilafına hazırlandığını savunmuştur. Mahkemece; bu belgenin iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme niteliği taşımadığı gerekçesi ile imza ve içerikle ilgili sıhhat araştırması yapılmamıştır.Mahkemece öncelikle bu belgenin sıhhati konusunda gerekli araştırmalar yapılarak, belgenin hukuken geçerli kabul edilebilir nitelikte olduğunun belirlenmesi halinde, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin varlığı kabul ederek, on yıllık zamanaşımı süresi esas alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yazılı ve yanılgılı gerekçelerle davanın zamanaşımı nedeni ile reddi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.