Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/10254 E. 2012/14598 K. 07.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10254
KARAR NO : 2012/14598
KARAR TARİHİ : 07.06.2012

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 7000 TL islah ile 21.688 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili; davacı kooperatife ait 26 konut ile davalıya ait konutunda bulunduğu … Mevkiinde 2006 yılında heyelan meydana geldiğini, Belediye tarafından evlerin tahliyesinin istendiğini, davacı kooperatifçe heyelanın durdurulması ve bölgenin iyileştirilmesi için inşaat projelerine başlandığını, yapılan masrafların mülk başına 30.000TL olduğunu,davalı … ‘nın bu paranın 5000 TL’sini ödediğini, davalının taşınmazı 8.6.2007 tarihinde diğer davalıya sattığını,taşınmazın diğer davalıya satıldığı tarihe kadar ki harcamadan davalı … ‘nın, kalan kısmından da diğer davalının sorumlu olduğunu belirterek 6500 TL’nin davalı … ‘dan, 500 TL’nin de diğer davalı … ‘dan tahsilini talep etmiş, ancak daha sonra bilirkişi raporuna göre alacak talebini artırarak (25.8.2011 tarihinde ıslah harcını da ödeyerek) 21.688 TL olarak ıslah etmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile 7.000,00 TL tazminatın 6500 TL’sinin davalı … ‘dan, 500 TL”sinin davalı …’dan tahsiline karar verilmiştir.HUMK.nun 83 ve devamı maddelerinde düzenlenen ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltilmesine olanak tanıyan bir yoldur.HUMK.nun 87.maddesinin “müddei ıslah suretiyle müddeabihi tezyit edemez” şeklindeki son cümlesi Anayasa Mahkemesinin 7.11.2001 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 20.7.1999 tarihli kararıyla iptal edilmiş ve böylece davadaki talep sonucunun kısmi ıslah yoluyla artırılması usulen olanaklı hale gelmiştir. Buna göre kısmi davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olan davacının dilerse ek dava açmak yerine, saklı tuttuğu alacak bölümü için aynı davada ıslah yoluyla talepte bulunabilmesi mümkündür.Davada davacı vekili fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu belirterek 7000 TL alacak talebinde bulunmuş, daha sonra bilirkişi raporuna göre talebini 21.688 TL olarak ıslah yoluyla artırmış ve ıslah harcını ödemiştir.Mahkemenin, hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında karar vermesi gerekir. Buna rağmen, mahkemenin asıl veya yardımcı taleplerden biri hakkında olumlu veya olumsuz hiçbir karar verilmemiş olması, Anayasa’nın 29, 10, 138 ve 1086 sayılı Kanunun 388, 689 ile 6100 sayılı HMK’nun 297, 298.madde hükümlerine aykırıdır.O halde yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, mahkemece; ıslah edilen miktar yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.