Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2012/10217 E. 2012/14436 K. 06.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10217
KARAR NO : 2012/14436
KARAR TARİHİ : 06.06.2012

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde kira parasının 01.06.2011 gününden başlayarak aylık 1.200 TL olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan 01.06.1995 başlangıç tarihli, 6 yıl süreli ve 1,5 TL aylık kira bedelli kira sözleşmesi gereğince davalının dava konusu taşınmazda kiracı olarak bulunduğunu, davalının 2010 yılından beri ödemekte olduğu aylık 600,00 TL kira bedelinin emsallerine göre çok az olduğunu belirterek, 01.06.2011 tarihinde başlayan yeni kira dönemi için aylık kira bedelinin 1.200,00 TL olarak tespitini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, hak ve nesafet ilkesi gereğince aylık kira bedelinin yeni dönem olan 01.06.2011 tarihinden geçerli olmak üzere aylık brüt 912,00 TL, net 729,60 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
1-Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre stopaj ve fon giderleri hariç net kira parasına hükmedilemez.Stopaj, vergi yasaları ve bunda yapılacak değişikliklere göre belirlenir. Mahkemenin görevi davacının isteği doğrultusunda stopajla birlikte tam olarak kira parasını tespit etmektir. Bu nedenle kiracı vergi yasaları uyarınca bunun içerisinden stopaj tutarı kira parasını vergi dairesine kiralayan adına yatıracaktır. Mahkemece bu yön gözönünde tutulmadan stopaj hariç kira parası tespiti yerinde görülmemiştir.
2- Davada; yeni dönemin kira parası, hak ve nesafet kurallarına göre takdir edilmiş ve mahkemece davaya konu taşınmaza ilişkin kira parasının tespitinde, dosyaya sunulan bilirkişi raporları dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tesbite dayanak olarak emsal kira sözleşmeleri değerlendirilmediği bu yönde re’sen emsal araştırması yapılmadığı da anlaşılmaktadır.18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Y.İ.B.K. ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre “hak ve nesafet” ilkesi uyarınca hakim bu sınırlamayı yaparken, öncelikle tarafların tüm delilleri varsa emsal kira sözleşmeleri aslı veya onaylı örnekleri dosyaya alınmalı, bilirkişi marifetiyle kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek görülüp incelenmeli, böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, dava konusu yer ile ayrı ayrı (konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, kira süreleri vb.) kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde (boş olarak)getirebileceği kira parası belirlenmeli, dava konusu yerin yukarıda açıklandığı üzere getirebileceği kira parası usulünce saptandıktan sonra, bu husus dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafet kurallarına göre hâkimce uygun bir kira parası (kiracının eski kiracılığı da gözetilerek) takdir edilmelidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan yönleri içermeyen genel ifadeli bilirkişi raporuna itibar edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması, bilirkişilerden taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parasının tespiti yapıldıktan sonra kira bedelinden uygun bir hak ve nesafet indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya Y.İ.B.K’ne ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.