Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/9709 E. 2011/16080 K. 20.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9709
KARAR NO : 2011/16080
KARAR TARİHİ : 20.10.2011

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davalının yoksulluk nafakası kararından sonra SSK’ya bağlı olarak çalışmaya başladığı, düzenli ve davacıya eşit bir geliri bulunduğu belirtilerek yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalı vekili temyiz etmektedir.
TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
Somut olayda; davalı kadına anlaşmalı boşanmaya dayalı olarak 21.06.2006 tarihinde verilen kararla 250.00 TL yoksulluk nafakasına ve bu nafakanın her yıl enflasyon oranında artmasına hükmedilmiştir.
HGK’nun 07.10.1988 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık,ulaşım,kültür(eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.
Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmasına ve oluş ve kabule göre; davacının ticari bir firmada asgari ücretle çalıştığı 705.00TL ücret aldığı, babasına ait evde kira vermeden oturduğu, davalının ise SGK kayıtlarına göre 693 TL ücretle çalıştığı anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında mahkemece, davalının aldığı maaşın onu yoksulluktan kurtarmayacağı gözetilerek ve davacının nafakanın kaldırılması talebinin içinde (çoğu isteyen azı da ister) nafakanın indirilmesininde bulunacağı dikkate alınarak ve TMK 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi uyarınca bir karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.