Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/9699 E. 2011/15481 K. 17.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9699
KARAR NO : 2011/15481
KARAR TARİHİ : 17.10.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 750 TL (ıslah ile 1.585,07 TL) ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin mirasbırakanına ait olan taşınmazı 1993 yılında kardeşi …’den köy senedi ile satın alan davalının bu yere ev, samanlık ve ahır yaptırdığı gibi bahçeye de su kuyusu açtırdığını, kadastro sırasında taşınmazın davalı adına yapılan tesbite itiraz eden müvekkilinin açtığı dava ile taşınmazda miras payı oranında paydaş olduğunu, ancak taşınmazın tamamının davalı tarafından kullanılmaya devam edildiğini ileri sürerek; 19.03.2005 – 19.03.2010 tarihleri arasındaki dönem için şimdilik 750 TL ecrimisilin dönemlere göre faizi ile tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında ise talebini 1.585,07 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının iyiniyetli olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; 15.12.2010 tarihli ek bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, taşınmazın üzerindeki yapılar ile su kuyusunun davalı tarafından yaptırıldığı davacı tarafında kabulündedir. Buna göre; ecrimisilin, taşınmazın arsa (ev yeri) vasfı ile getirebileceği kira geliri belirlenerek hesaplanması gerekirken, taşınmazın mevcut haliyle getirebileceği kira geliri üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.