Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/9593 E. 2011/14304 K. 03.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9593
KARAR NO : 2011/14304
KARAR TARİHİ : 03.10.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde site genel kurulunda 14.02.2010 tarihinde alınan kararların iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın husumet nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde site genel kurulunca 14.02.2010 tarihinde alınan kararların usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece, davanın site yönetimi aleyhine açıldığı ,oysa ki yönetim kurulunun tüzel kişiliğinin bulunmadığı, davanın kararlara olumlu oylarıyla katılan bütün kat malikleri aleyhine açılması gerektiği gerekçesiyle husumet yönünden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,birden çok parsel üzerinde kurulu olan ve bağımsız bölüm maliklerinin kendi aralarında oluşturdukları site genel kurulu ve site yönetim kurulu kararları ile idare edilen yerdeki site genel kurulu kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5711 sayılı Kanunun 22.maddesi ile toplu yapılara ilişkin hükümler Kat Mülkiyeti Kanununun 66 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlenmiş ise de;davaya konu yerde bu yasal düzenlemeler uyarınca toplu yapı yönetimine geçilmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya konu uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulama imkanı bulunmadığından öncelikle görev hususunun belirlenmesi gerekmektedir.
Mamelek hukukundan doğan davalar dışındaki davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi asıl, Sulh Hukuk Mahkemesi görevi ise istisna niteliğindedir. Bu nedenle özel bir kanun hükmü ile Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği düzenlenmeyen bütün dava ve işler Asliye Hukuk Mahkemesinde görülürler.
O halde; davanın konusunun karar iptali olduğu ve uyuşmazlıkta da Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulama imkanının bulunmadığı gözetilerek öncelikle görev hususunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.