Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/9577 E. 2011/13615 K. 26.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9577
KARAR NO : 2011/13615
KARAR TARİHİ : 26.09.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3.259,00 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde kendisi ve kardeşinin olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; kredi borcu nedeniyle haklarında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, her ikisinin de 7/24’er hissesinin toplam 33.300,00 TL’ye satıldığı, dosya borcu olan 26.780,00 TL alacaklıya ödendikten sonra bakiye kalan 6.519,06 TL’nin ise kardeşinin borçlusu olduğu Biga İcra Müdürlüğünün 2006/3079 Esas sayılı dosyasına aktarılıp takip alacaklısı olan davalıya ödendiği, oysa ki kendisinin bu dosyanın borçlusu olmadığı, davacının hissesi olan 3.259,00 TL’nin hata sonucunda davalıya ödendiği ve davalının sebepsiz yere zenginleştiği ileri sürülerek, 3.259,00 TL’nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Davalı davanın reddini talep etmiş, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Borçlar Kanununun 61.maddesi uyarınca; haklı bir sebep olmaksızın başkasının zararına mal iktisabeden kimse onu iadeye mecburdur. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.
Sebepsiz zenginleşme mal varlığının aktifinin artması veya pasifinin azalması ya da fakirleşmekten kurtulma şeklinde gerçekleşebilir. Ancak, sebepsiz zenginleşmeden … istem kişisel bir hak olup, iadeye konu olan şey sebepsiz olarak zenginleşenin elinden çıkıp başkasına geçmiş ise ona karşı ileri sürülemez. Dolaysızlık ilkesi sonucu herkes kimin mal varlığından zenginleşmiş ise ona karşı iade borcu altına girer.
Somut olayda mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, Biga İcra Müdürlüğünün 2006/3079 sayılı dosyasındaki borçtan davacının sorumlu olmadığı halde, borçlusu olduğu icra dosyasındaki arta kalan paradan davacıya ödenmesi gereken kısımın 2006/3079 sayılı dosyaya aktarılıp, bahsi geçen dosyanın alacaklısı olan davalıya ödendiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda öncelikle, davacının borçlusu olmadığı Biga İcra Müdürlüğünün 2006/3079 Esas sayılı takip dosyasına kendi hissesine düşen ve artan kısmın ödenip ödenmediğinin; davacının bu dosyanın borçlusu olup olmadığının tayin ve tenkisi süresiyle değerlendirme yapılmalı ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıdaki açıklamalar ve davanın niteliği gereği sebepsiz zenginleşenin kim olduğu tartışılıp, sonucu uyarınca bir karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.9.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.