Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/9303 E. 2011/13610 K. 26.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9303
KARAR NO : 2011/13610
KARAR TARİHİ : 26.09.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 4.300,00 TL için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada; davalının borç para istemesi üzerine davacının 06.11.2008 -09.02.2009-05.03.2009 ve 04.05.2009 tarihlerinde PTT havalesi yoluyla davalıya toplam 4300,00 TL para gönderdiği, ancak davalının aldığı parayı ödemediği ileri sürülerek tahsili için yapılan takibe itirazın iptali ile %40 tazminatın tahsili istenilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraf, davaya konu paranın borç olarak davalıya gönderildiğini ileri sürerek davasını PTT havale (diğer bir ifade ile banka havale) makbuzlarına dayandırmıştır. Davalı ise davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, banka havalesinin ise bir ödeme vasıtası olup, borç para verildiğine dair karine teşkil etmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Yerleşik Yargıtay Kararlarına göre; havale borç ödeme vasıtasıdır. Davacının ibraz ettiği dekontlarda paranın borç olarak gönderildiğine dair herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. O halde davacının parayı borç olarak gönderdiğini yasal delillerle kanıtlaması gerekmektedir (TMK.madde 6).
HUMK.’nun 290. maddesi hükmüne göre; davanın miktarı itibariyle ve davalının da muvaffakatı bulunmadığından somut olayda tanık dinlenemeyeceği gözetilerek mahkemece bu hususta varsa davacıdan yazılı delilleri istenilip sonucuna göre, olmadığı takdirde ise dava dilekçesinde her türlü yasal delil denilmek suretiyle yemin deliline de dayanıldığından davacıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak buna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.