Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/9099 E. 2011/16091 K. 24.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9099
KARAR NO : 2011/16091
KARAR TARİHİ : 24.10.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde suya vaki müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; umuma ait olup davacı … Köylülerinin de kullanmakta olduğu Üstgöze suyunun kadimden beri üstü açık arktan aktığı halde davalılarca boru içine alınması nedeniyle 1,5 km mesafedeki ark çevresindeki tarlaların ve hayvanların susuz kalacağı ileri sürülerek, suya müdahalenin men’ine karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece, dava konusu edilen suyun eskiden beri davalıların bulunduğu Solmaz mezrasının kullanımında olması ve ayrıca suyun borularla götürülmesinden sonra içme suyu olarak ta kullanılmaya başlanması göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava konusu suyun genel sulardan olduğu ve her iki tarafın da suyu kadimden beri kaynağında paylaşarak kullandıkları dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Genel sulardan kadim ve öncelik hakları ihlal edilmemek koşuluyla herkes faydalı ihtiyacı oranında yararlanabilir. Ancak, bu tür suların kadim akış şekli ve mecrası (başka yararlananlar da bulunduğu takdirde onlar aleyhine olacak şekilde) değiştirilemez. Dava konusu olayda ise; keşif sırasında dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanıklar dava konusu suyun üstü açık arktan aktığını beyan etmişlerdir. Mahkemece, bu husus üzerinde durulmamıştır.
O halde; sağlıklı bir çözüm için suların en az olduğu bir dönemde uzman bilirkişi veya bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılarak yukarıda açıklandığı üzere suyun akış yönünün ve şeklinin tümden değiştirilip değiştirilmediği, bunun arkın çevresindeki kadim hakları etkileyip etkilemediği (içme suyu önceliği de gözetilerek) bu hususlar açıklığa kavuşturulmalı, olanaklı ise suyun kadim kullanım şekli değiştirilmeden ihtiyaçları oranında su almalarına imkan sağlayacak şekilde bir düzenlemeye gidilmelidir.
Mahkemece, belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.