Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/8994 E. 2011/10669 K. 21.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8994
KARAR NO : 2011/10669
KARAR TARİHİ : 21.06.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3.000,00 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı dilekçesinde; davalının Lisede Müdür olduğunu, kendisinin de aynı lisede hizmetli olarak çalıştığını; 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca son üç yıla ait sicil raporlarını istediğinde, 2007 yılına ait raporda, davalı tarafından el yazısı ile “Gayretli değil, çalışmayı sevmez, itibarı zayıf” ifadesinin yazılı olduğunu gördüğünü; davalının, kendisini küçük düşüren ve rencide eden haksız tutumu sonucu; içine düştüğü sıkıntı ve üzüntü nedeniyle, 3.000,00 TL manevi tazminatın işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; “Davacı, kamusal görev yapan davalının kamu yasalarından kaynaklanan bir görevin yerine getirilmesi sırasında zarara uğradığını ileri sürdüğüne göre, zararın gerçekleşmesi hizmet kusuruna dayandığından 2577 sayılı Yasa’nın 2.maddesi gereğince dava idari yargının görev alanına girmektedir. Davalıya okul müdürü sıfatıyla davanın açıldığı anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir, gerekçesiyle” dava dilekçesinin görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davada, okul müdürü olan davalının, görev ve yetkisi dışına çıkarak, haksız eylemi neticesinde zarar verdiği iddia olunarak; manevi tazminat istenilmektedir. Borcun sebebi; kamu görevinin yerine getirilmesinden doğan bir zarar olmayıp, okul müdürünün salt kişisel kusuru (haksız fiili) nedeniyle zarara uğradığı iddiasına dayalı bulunmaktadır.
O halde, mahkemece; davanın, Adli Yargıda bakılması gereken, BK.nun 41 ve devamı maddelerine göre açılmış bir tazminat davası olduğu gözetilerek, esası hakkında inceleme ve araştırma yapılıp, sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekmektedir. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden bahisle, dava dilekçesinin görev nedeniyle reddi cihetine gidilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.