Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/8981 E. 2011/16420 K. 25.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8981
KARAR NO : 2011/16420
KARAR TARİHİ : 25.10.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 4.600 TL alacağın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde ,davalıya adli yardım kapsamında bir avukatın görevlendirildiğini,yönetmelik hükümleri gereğince avukata 2300 TL. ücret ödendiğini, ancak dosyalarda davalı tarafından başkalarına yazdırılmış dilekçelerin bulunduğunu beyan ederek avukata ödenen ücretinin 2 katı olan 4600 TL.’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı savunmasında , başka avukatlardan paralı yardım almadığını,buna maddi gücünün de bulunmadığını ,dilekçelerini tanıdıkları vasıtası ile yazdırdığını beyan etmiştir.
Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 2. bölümünde,”..adli yardım isteminin haksız olduğunun sonradan anlaşılması halinde ,görevlendirilen avukata ödenen ücretin iki katı ve yapılmış masrafları yasal faizleri ile birlikte geri vereceğine ilişkin taahhütname alınır.” hususu düzenlenmiştir.Bu hükme dayanılarak da,davalıdan bir taahhütname alınmıştır.
Dosyada mevcut bilirkişi raporunun incelenmesinden ,”davalı tarafından dosyaya sunulan dilekçelerin içerik itibariyle bir avukat tarafından yazıldığının” bildirildiği görülmüştür.
Mahkeme tarafından da, tüm bu dosya içeriğine göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar ilgili yönetmelik ve davalıdan alınan taahhütnameye göre , davalının adli yardım isteminin haksız olması durumunda davalının avukatlık ücreti ödeyeceği kararlaştırılmış ise de, davacı tarafından davalının Adli Yardım Yönetmeliği’nin 6. maddesinin amacına aykırı davrandığı ispat edilememiştir.Adli yardım talebinin haksızlığı kanıtlanamamıştır.Davacının görevlendirdiği avukatın takip ettiği dosyalardaki dilekçeler, davalının isim ve imzası ile verilmiştir.Sadece,dosyada farklı dilekçelerin bulunması, davalının başkalarından davayı takip konusunda yardım aldığını göstermez.
Öyle ise mahkemece,yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek,davanın reddine karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.