YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8938
KARAR NO : 2011/14950
KARAR TARİHİ : 10.10.2011
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (ALİE) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, 2004 yılında 100,00 TL olan yoksulluk nafakasının artırılarak 300,00 TL olarak belirlenmesi istenilmiştir.
Mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin hüküm, temyiz üzerine dairemizce 16.09.2010 gün ve 2010/15165-14452 sayılı kararı ile “davacı vasisinin davadan feragat için Sulh Hukuk Mahkemesinden aldığı yetki (izin) bulunmadığından vasinin feragat hususundaki beyanına dayanılarak davanın reddi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece, bozmaya uyulmasına karar verilmiş, ancak, bu kere de Akşehir Asliye (Aile) Mahkemesinin 2009/283-118 sayılı dosyası ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verildiği gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiştir.
TMK. mad. 176/lV hükmüne göre: “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Aynı şekilde 331. madde uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.”
Somut olayda, davalı tarafından 11.05.2009 tarihinde açılan dava ile nafakanın kaldırılması istenilmiştir. Mahkemenin davayı kabulü ile nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş ve bu hüküm kesinleşmiştir. Yine, temyiz incelemisine konu olan nafakanın artırılması dava tarihi ise 11.01.2007 olup, her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir.
O halde mahkemece, nafakanın artırılması dava tarihi itibariyle tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tüm delilleri araştırılıp gerekirse resmi birimlerden kayıt ve belgeler de getirtilerek incelenip sonucuna göre bir miktar nafakanın artırılmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.