Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/8818 E. 2011/16843 K. 31.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8818
KARAR NO : 2011/16843
KARAR TARİHİ : 31.10.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Asıl davada 10.000 TL ecrimisilin, birleşen davada 10.000 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece her bir davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar … ve …’nın açtığı asıl davada ve davacı …’nın açtığı birleşen davada; murislerine ait … …’de 591 ada 12 parselde kayıtlı evin ve … …’da 8 ada 5 parselde kayıtlı dükkan ve evin 1996 yılında murisleri tarafından muris muvazası ile davalıya devredildiğini müvekkili davacılar tarafından davalı aleyhine … 6. ve 9. Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan tapu iptal davasının müvekkilleri lehine sonuçlanarak kesinleştiğini, dava konusu yerlerin davalının haksız işgalinde bulunduğu ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak 10.000 TL ecrimisilin davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece; asıl dava yönünden; davacıların muris muvazası nedeni ile açtıkları tapu iptali tescil davasının lehlerine sonuçlandığını ve ve bu davanın 25.06.2007 tarihinde kesinleştiğini bu tarihe kadar davalının malik sıfatının bulunması nedeniyle ecrimisile hükmedilmeyeceğini ancak kesinleşme tarihi olan 25.06.2007 ile dava tarihi olan 13.11.2007 tarihleri arasında ecrimisile hükmolunması gerektiğini bu döneme ilişkin davacı … yönünden 2.369 TL ecrimisil bedelinden davalı tarafından davacının banka hesabına ödenen 1.200 TL’nin mahsubu sonucu oluşan 1.169.17 TL ecrimisil alacağının bulunduğu, davacı … yönünden ise, 2.369 TL ecrimisil alacağının bulunduğu gerekçesiyle kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden ise; davcının (Halil İbarhim) açtığı tapu iptal tescil davasının lehine sonuçlandığını ve bu davanın 13.04.2009 tarihinde kesinleştiğini bu tarihe kadar ki davalı kullanımının malik sıfatına dayalı olması nedeniyle ecrimisile hükmolunamayacağını ancak kesinleşme tarihi olan 13.04.2009 ile dava tarihi 23.02.2010 tarihleri arasında ecrimisile hükmolunması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 6.394.82 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; dosya içerisinde bulunan … 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/167 E.- 2006/107 K.sayılı ilamıyla asıl davacıların davalı aleyhine açtığı muris muvazasına dayalı tapu iptal tescil davasının lehlerine sonuçlandığı ve ilamın 25.06.2007 de, … 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/313 E.- 2008/348 K.sayılı ilamıyla birleşen davacının davalı aleyhine açtığı muris muvazası nedeniyle tapu iptal ve tescil davasının lehine sonuçlandığı ve 13.04.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Murisin mirasçılarından mal kaçırmak kastı ile yaptığı muvazaaya dayanan devir ve temlikler geçersizdir. Davacıların açtıkları muris muvazasına dayalı tapu iptal ve tescil davaları kabul edilerek hisseleri oranında iptal ve tescile karar verilmiş olmasına göre davalının taşınmazları işgali iyiniyetli sayılmaz ve davalının malik sıfatı ile kullandığından bahsedilemez. Bu nedenle davacılar, murisin ölüm tarihinden itibaren davalıdan ecrimisil isteyebilirler. Bu nedenle dava edilen dönemlerin tümü itibariyle ecrimisile hükmolunması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Yine, davalının ödemiş olduğu 1.200 TL kira bedeli 2008 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan aylarına ait olup, bu ödemeler ecrimisil istenen dönemden (13.11.2007) sonrası olduğundan bu bedelin davacılardan …’ın ecrimisil bedelininden mahsubu da doğru değildir. Davacılar vekillerinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü gerekmiştir.
Davalı tarafın temyiz itirazının incelenmesinde ise;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, ecrimisil kötüniyetli şagilin ödemekle yükümlü olduğu tazminat olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam kâr mahrumiyetidir.
Kira esasına göre ecrimisil belirlenmesinde dava konusu taşınmazın niteliğine uygun emsal kira sözleşmelerinin ibrazı için taraflara süre verilmeli ve emsal sözleşmeler celbedilmeli ve keşif esnasında bilirkişilerce re’sen emsal araştırması yapılıp, rayiç belirlenip somut veriler toplandıktan sonra ecrimisil istenen ilk dönem aylık kira parası belirlenip bu bedele sonraki dönemin ÜFE’nin tamamı yansıtılmak suretiyle sonraki dönemler ve toplam ecrimisile hükmolunur.
Somut olayada; yukarıda açıklanan ilke ve esaslar daireisinde deliller tam olarak toplanmamış, hükme esas alınan bilirkişi raporu soyut ve genel ifadelere dayalı olup hüküm kurmaya elverişli değildir. Davalı tarafın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulu gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.