Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/8475 E. 2011/15989 K. 20.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8475
KARAR NO : 2011/15989
KARAR TARİHİ : 20.10.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 4.500 TL tazminat faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, giriş ve bodrum kattan ibaret olan dairesi atıksuların bastığını, eşyalarının zarar gördüğünü atıksu arızasının zafer caddesindeki atıksu kanalının tıkanmasından kaynaklandığını ileri sürerek, 4.500 TL tazminatın davalı İSKİ idaresinden tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Davalı davacının şikayeti üzerine yapılan kontrolde tabanda su sızıntısı olduğu, binanın atıksu parsel bacasının kontrol edildiğini, parsel bacasi ile ana kanal arasında bulunan bağlantıda bir tıkanıklık olmadığının tesbit edildiğini bodrum kat tabanından geçen bina atıksu tesisatının bina sorumluluğunda olduğu tesisatta bir tıkanıklık olmadığını, atıksu projesinin bodrum kat için pompa şartlı olarak onaylandığını, ancak ilgililerin proje dışına çıkarak bodrum kat için pompaj sistemi kurulmadan bina tesisatını bodrum kat tabanına kadar indirerek atıksu tesisatını yaptıklarını bildirerek, yersiz olan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile 4.500 TL.’nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı İSKİ idaresi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının dairesi zemin ile birlikte bodrum kattan oluşan dubleks dairedir. Bodrum katındaki odanın tabanında su sızıntısı olduğu tesbit edilerek İSKİ ekibi atıksu parsel bacasını kontrol etmiş, parsel bacası ile ana kanal arasında bulunan rabit bağlantısında herhangi bir tıkanıklık olmadığı tesbit edilmiş bina içi atıksu tesisatının İSKİ Sıhhi Tesisat Yönetmeliğinin 62. maddesine göre “binalara ait atıksu tesisatları atıksu tesisat boşluğundan geçirilmelidir. Atıksu boşluğu olmayan binalarda ise aydınlatma boşluğundan indirilir. Tesisat ve aydınlatma boşluğu bulunmayan binalarda ise açıktan geçirilir” hükmü uyarınca davacı tarafından bodrum katta gömülü olan bina iç tesisatına ait pimaş borularda arıza olup olmadığı kontrol edilmiş, parke taban döşemeleri kırılarak tesisat kontrolü yapılmış, tesisatta herhangi bir arıza tesbit edemediğini bildirerek tekrar kontrol istemiş, İSKİ idaresi tekrar yaptığı incelemede zafer caddesinde bulunan atıksu şebeke hattına ait atıksu bacasının parke altında kaldığı tesbit edilmiş, kazı çalışması ile atıksu bacası yükseltilerek atıksu hattındaki tıkanıklık giderilmiştir.
Binanın atıksu projesi incelendiğinde Deşarj yönetmeliği 9. maddesine aykırı olarak bodrum kat için pompa şartlı olarak onaylandığı, ancak proje dışına çıkılarak bodrum kat için pompa sistemi kurulmadan bina tesisatını bodrum kat tabanına kadar indirerek yapıldığı anlatılmıştır. Ayrıca bina zemininde su yalıtımı bulunmamaktadır.
Konutlar ve endüstri tesisleri binalarında oluşan atıksularını ana kanala verebilmek için İSKİ atıksuları kanalizasyon şebekesine deşarj yönetmeliğinde saptanan eserlere göre hareket etmek zorundadırlar.(9.md.-17.fıkra vs.)
Hükme dayanak olan bilirkişi raporunda davacının dairesindeki oluşan arızanın İSKİ Genel Müdürlüğüne ait ana kanalın atıksu bacasının parke altında kalmasıyla oluşan tıkanıldıktan kaynaklandığı, her ne kadar 2 metre kotunda bulunan bodrum kattaki atıksu borusunun motopompla ana kanala verilmesi gerekmekte ise de, bu imalat iskinin sorumluluğunda olduğundan arıza sebebiyle oluşan hasarların karşılanması iskiye ait olması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu bilirkişi raporu eksik ve yetersizdir. Gerek sıhhi tesisat Yönetmeliği (62. md.) gerek İSKİ deşarj yönetmeliği hükümleri araştırılıp incelenmemiş, İSKİ savunmasındaki pompanın kimin tarafından konulması gerektiği üzerinde durulmamıştır. Mahkemece ilgili yönetmelik hükümleri araştırılarak İSKİ İdaresinin oluşan arızada kusurlu olup olmadığı saptanmalı, ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve dosyadaki delilleri değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmektedir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.