Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/8436 E. 2011/10276 K. 14.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8436
KARAR NO : 2011/10276
KARAR TARİHİ : 14.06.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Karşılık davada ise; vasiyetnamenin tenfizi ve vasiyetnamede belirtilen 6 nolu dairenin tapu kaydının iptali ile adına tescili istenilmiştir. Mahkemenin 2007/415 Esas sayılı dava dosyası da iş bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı-k.davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden Davacı-K.Davalı vekili Av…. geldi. Aleyhine temyiz olunan Davalı-K.Davacı vekili Av…. geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra nevakısın giderilmesi bakımından dosya mahalline geri çevrilmiş, bu kez yeniden gelmekle; belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin, vasiyetname düzenleyen …’nin manevi oğlu olduğunu, ve tek mirasçı bulunduğunu; vasiyet edilen taşınmaz, davacının babası ve murisi … tarafından vasiyetçi …’ye satış gösterilerek muvazaalı olarak devredildiğini; bu hususta tapu iptali davası açıldığını, davanın yargılaması sırasında, davacı müvekkilinden mal kaçırmak amacı ile vasiyetname düzenlendiğini, vasiyetçinin o tarihte yaşlı ve hasta olduğunu iradesinin sakatlanarak vasiyetin yaptırıldığını; ayrıca, şekil yönünden de eksik olduğunu iddia ederek; vasiyetnamenin hukuken geçersizliği nedeni ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve karşılık davasında; vasiyetnamenin yasal koşullara uygun düzenlendiğini, vasiyetçinin arzusu doğrultusunda yapıldığını savunarak; davanın reddini istemiş, karşılık davasında ise; vasiyetnamede belirtilen 6 nolu dairenin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen mahkemenin 2007/158 Esas sayılı dava dosyasında da; davacı (bu davada davalı) vekili, görülmekte olan davanın yargılaması sırasında davaya konu taşınmazın (davacı) … tarafından 1/2 şer hisse ile davalılara kötüniyetli satıldığını ileri sürerek; davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; … tarafından açılan vasiyetnamenin iptali talepli ana davanın, ispatlanamadığından reddine; … tarafından açılan karşı davanın açılmamış sayılmasına; Birleşen 2007/158 Esas sayılı dosyada davacı …’ın açmış olduğu davanın kabulü ile, … … mahallesi 241 ada 40 parsel, birinci kat 6 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı … adına tapuya kayıtlı ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı-k.davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davacı; açtığı muris muvazaasına dayalı tapu iptali-tescil davası sonucunda, dava konusu taşınmazın tapusunun iptal edildiğini; oysa, vasiyetçinin kendisine satış gibi gösterilip devredilen bu taşınmazı düzenlediği vasiyetname ile davalıya vasiyet ettiğini; vasiyetnamenin hukuken geçersiz olduğunu iddia ederek, iptalini istemektedir.
Davacının açtığı Alanya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/401-597 sayılı dava dosyasında; dava konusu taşınmazın vasiyetçi adına olan tapu kaydının 3/4 hissesinin iptaline karar verilmiş, hüküm 28.10.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Karar, muvazaa nedeniyle iptale ilişkin bulunduğundan, taşınmazın 1999 tarihindeki vasiyetçiye satışına ilişkin işlem 3/4 hisse yönünden geçersizdir. Dolayısıyla, vasiyetçinin 3.7.2000 tarihinde, taşınmazın davalıya vasiyetine ilişkin düzenlediği vasiyetnamesi de 3/4 hisse yönünden bir hüküm ifade etmez. Zira, bu hisse yönünden (olmayan malvarlığının vasiyeti sözkonusu olamayacağından) vasiyetname yok hükmündedir. Vasiyetçi; ancak, kendi hissesi (1/4) yönünden vasiyette bulunabilir. O halde, mahkemece; bu olgular gözetilmeli ve TMK’nun 558.maddesi gereğince kısmen iptal hususu düşünülmelidir.
Birleşen davanın kabulü yönündeki kararda, yukarıdaki açıklamalar ışığında doğru görülmemiştir. Zira, vasiyetnamenin kısmi iptali durumunda; ancak, geçerliliğini koruyan vasiyet (1/4 hisse) yönünden tapunun iptali sözkonusu olabilir.
Mahkemece, bu hususlarda eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı-k.davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 825 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı-k.davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.