Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/8406 E. 2011/14851 K. 06.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8406
KARAR NO : 2011/14851
KARAR TARİHİ : 06.10.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 4.188,99 TL alacak için itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı şirket vekili; davalının müvekkili şirkette şube müdürü olarak görev yaptığı Tophane irtibat büro müdürlüğünün müşterilerinden taşıma faturalarına ilişkin belgeleri tahsil ettiği halde müvekkili şirketin hesabına havale yapmayarak zimmetine toplam 4.188,99 TL geçirdiğini ve müvekkilini zarara uğrattığını, ayrıca Tophane irtibat bürosunda görev yapan personelin yemek parasını personele ödemediği halde davalı tarafından şirket kayıtlarında ilgili personele yemek parası ödediği şekilde kasadan çıkış yaptığını, davalı tarafın borcunu ödememesi üzerine aleyhine … 2.İcra Müdürlüğünün 2006/12413 sayılı dosyası iletakip başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla haksız itirazın iptaline, ve % 40 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, ispat edilemeyen davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki ilişki hizmet sözleşmesine dayanmakta, bu davada da hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaktan doğan zarar istenmektedir. Bu gibi hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya 4857 ve 5521 sayılı Kanunların 1. maddeleri hükmü gereğince iş mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle davanın özel mahkeme niteliğindeki iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz.
Mahkemece bu husus gözetilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekirken, işin esasına girişilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.